Öncelikle kitabınızın oldukça yalın ve eğlenceli bir dilinin olduğunu belirtmek istiyorum. Böyle bir üslubu tercih etmenizin bir sebebi var mı?
Artık kitap okurken sıkılıyorum. Eskiden hiç sıkılmazdım. Eğer bir kitabı okurken sıkılmıyorsam da o kitabı çok fazla seviyorum. DEHB (Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu) da var bende. Sıkılmadan, bir şeye uzun süre odaklanamıyorum. Okurken eğleneceğim bir şeyler yazmaya özen gösteriyorum ve böyle bir üslup çıkmış oluyor.
Romanda Ferhan karakteriyle çocukluğun hep iyi olarak hatırladığımız o masum dönemlerine gidiyoruz. Çocukluk dönemini 90’larda yaşamış olanların tanıdık hissedeceği pek çok kesit var. Siz nasıl bir çocukluk yaşadınız?
Aydın, Muğla ve Bodrum’da geçti çocukluk dönemlerim. Özellikle Aydın’daki huzurlu yapı, ailelerin çocuklarını özgür bırakması büyümek için çok iyi bir ortam sağlıyor. Muğla’da lisede yatılı okurken başlarda zorlandım ama o zamana kadar her şeye hazır kavuşan bünyemin azıcık zorluğa gelememesi olarak da tanımlanabilir bu. Annem, babam ve kız kardeşimden oluşan da mutlu bir ailem vardı. Hala da öyle. O yüzden Şirinler köyü gibi bir çocukluk geçirdim diyebiliriz. Zor dönemler de olmuş ama ben hatırlamıyorum annem hatırlatıyor arada. Ama benim için hiç olmamış demektir. Bir şeyi hatırlamıyorsam yoktur.
İdol olarak gördüğünüz yazar/yazarlar var mı?
Ferhan Şensoy var.
Bunun Böyle Olmaması Lazımdı eğlenceli olduğu kadar nahif ve sonunda hüzünlendiren bir kitap. Kendi hayatından kesitler taşıyor mu?
Kesitten ziyade anmak istediklerim oldu. Artık hayatımda olmayanları unutmamak için benim için en belirgin yanlarını hikaye içine yedirdiğim oldu. Elif Işılak bölümü mesela. Günlükler falan kaybolabiliyor. Bilgisayarlar bozuluyor fotoğraflar silinebiliyor. Kitapta daha güvende durur diye düşündüm.
Profesyonel yaşamınızda reklamcılıkla uğraşıyorsunuz. Yazma deneyiminizi besliyor mu mesleğiniz?
Bunu çok düşünüyorum. Gün boyu markaların taleplerine uygun yazmak bana egzersiz mi yaptırıyor yoksa yoruyor da hikaye yazmaya üşendiriyor mu diye. Bir sonuca varmış değilim ama şu ana baktığımda ikisi de iyi gidiyor. Bir de ikisini de çok seviyorum.
Yazarken mutlaka ihtiyaç duyduğunuz şeyler var mı?
Müzik ve 0.7 uçlu kalem
Kitabı yazarken zorlandığınız noktalar oldu mu? Oldu ise bunlardan kısaca bahseder misiniz?
Sürekli aklımda döndürüyor, her yere notlar alıyordum. Masaya oturmak düzenlemek çok zor geldi. O kadar dağınık yerlere alıyorum ki notları onları bulmak, yerleştirmek, masadan saatlerce kalkmamak çok zorluyordu.
Peki, Bunun Böyle Olmaması Lazımdı’yı yazmanız ne kadar sürdü?
4 yıl önce bir kadın karakter üzerine çalışmaya başlasam da aslında o sürede sadece alıştırma yaptığımı fark ettim. Kitap aslında 2019 Şubat ve Mayıs ayları arasında kendini buldu, tamamlandı. 4 ay diyebiliriz.
Bunun Böyle Olmaması Lazımdı, dikkat çeken bir isim olmuş. Peki bu isme nasıl karar verdiniz?
Aslında bunun cevabı kitabın kendisi.