1. Zürafanın Boynu (Juidth Schalansky / Ayrıntı Yayınları)
Inge Lohmark “Oturun” demisş öğrenciler oturmuştu. “Kitapta yedinci sayfayı açın” demişti, öğrenciler sayfa yediyi açmışlardı. Sonra başlamışlardı ekosistemleri, doğanın düzenini, türler arası bağımlılıkları, etkileşimleri, canlılar ve çevreleri, toplum ve mekân arası etkileşim örgüsünü işlemeye…
Eski Doğu Almanya’da, küçük bir kasabada öğrenci kıtlığından sonu gelmek üzere olan Darwin Lisesi’nde Darwin’in teorisini içselleştirmiş küskün bir biyoloji öğretmeni Zürafanın Boynu’ndaki esas karakterdir. Standartlara sarılan, uygar ve kültürlü olmayı zafiyet olarak gören Lohmark’ın derslerinde ve özel yaşamında geçerli olan tek şey acımasız doğa yasalarıdır. Her şeyin başlangıcı, doğada olduğu gibi, tanımlamak ve uyumdur. Ders yılı başında öğrencileri isimlerine göre belli bir kategoride görür Lohmark. İtina ile bir isim listesi hazırlar, öğrencileri tanımlar… Erika, sınıfın merkezinde ikinci sırada ve ortada oturmaktadır. Sınıfın merkezidir. Farklıdır, tüm diğer öğrencilerden farklıdır. Süpürge çalısı Erika Tom’dan, Laura’dan, Ellen’den farklı tanımlanır. Erika eğik oturur, eğiklik iticidir, belki doğaya terstir. Lohmark kendi kendine konuşur, konuşmalarında alaycıdır, öğrenciler içsel konuşmalarının farkına varmazlar. Doğu Almanya’yı, sportif yarışmaları özler, özlemini açığa vurmaz…
2. Ölçekler – Bütün Öyküleri (Cesar Vallejo / Ketebe Yayınları)
Ölçekler, Perulu büyük şairin tüm nesir külliyatının başlangıcı olarak karşınızda. Cesar Vallejo’nun şiirlerindeki sarsıcı duyarlılık ve büyüleyici üsluba, bu defa muazzam bir muhayyile ve psikopatolojik bakış açısı ekleniyor. Okuru sarsıcı bir okuma deneyimine davet eden öykülerinde Vallejo, yaşamın ve ölümün gizlerine dair merakını, yeni anlatı teknikleri arayışıyla birleştiriyor. Fantastik ve toplumcu gerçekçi ana akım iki anlatı arasında eşine az rastlanır bir denge kuruyor. Üç kitap olarak tasarlanan Cesar Vallejo’nun bütün nesirleri, inanıyoruz ki onun büyük şiirleri için de bir “ölçek” olacaktır.
3. Kız Kardeşim Seri Katil (Oyinkan Braithwaite /Mundi Kitap)
Bir akşam yemeği sırasında kız kardeşinizden gelen imdat çağrısına nasıl karşılık verirsiniz? Korede’nin listesi bellidir: çamaşır suyu, lastik eldivenler, çelik gibi sinirler ve dayanıklı bir mide. Bu ölümcül kız kardeş Ayoola’nın “meşru müdafaa” adına işini bitirdiği üçüncü erkek arkadaş, ablasının maharetli ellerine terk ettiği üçüncü cesettir. Korede’nin polise gitmesi herkesin hayrına olacaktır belki ama ne demişler, kol kırılır yen içinde kalır. Ta ki Korede’nin hemşire olarak çalıştığı hastanedeki doktoru baştan çıkarana kadar…
“Bomba gibi bir kitap, keskin, patlayıcı, komik.” -The New York Times
“İnsanı kahkaha atmak, ağlamaya başlamak ve ataerkil düzene derhal başkaldırmak arasında kararsız bırakıyor.” -Vogue
“Braithwaite bu heyecan verici ilk romanında şiddet, sadakat ve ailenin karanlık ama komik bir incelemesine girişirken kız kardeşlik bağlarının gücünü de sorguluyor.” -Time
“Oyinkan Braithwaite ısırgan bir fesatlık, nükte ve özgüvenle öyle bir hikâye örgüsü kurguluyor ki – böylesini okumadınız.” -InStyle
4. Zidane’in Melakolisi (Jean-Philippe Toussaint / Everest Yayınları)
“Zidane hiçbir şey düşünmeden Berlin göğüne bakıyordu, üstünde mavimtırak yansımalı, külrengi bulutlar gezinen ak bir gök, şu Flaman resimlerindeki uçsuz bucaksız ve değişken, rüzgarlı göklerden biri, 9 Temmuz 2006 gecesi Zidane Olimpiyat Stadı’nın üstündeki Berlin göğüne bakıyordu ve Dünya Kupası’nın final akşamında, orada, yalnızca orada, Berlin Olimpiyat Stadı’nda olmanın verdiği duyguyu yaşıyordu dokunaklı bir yoğunlukla.”
Fotoğraf Makinesi, Banyo, Mösyö kitaplarıyla tanıdığımız Jean-Philippe Toussaint’den yine müthiş zeki, kıvrak, minimal 1 + 1 anlatı.
Zidane’ın Melankolisi, kıpkısa öykünün zirveleri arasında yer alabilecek bir metin. Futbol meraklısı Toussaint, tüm dünyanın gerilim filmi izler gibi izlediği o meşhur anda, Berlin Olimpiyat Stadı’nda, tribünde otururken, bir anlığına Zidane’ın zihnine giriyor ve Zizou’yu bu olağanüstü sona hazırlayan sürecin izini sürüyor.
Hemen ardından gelen Futbol ise yazarın, futbolun bayağı, kaba saba ve bozulabilir içeriğini mevsimlere, melankoliye, zamana ve çocukluğa bağlı değişmez bir biçime dönüştürmeyi amaçladığı nefis bir deneme-anlatı.
Toussaint’in sözcüklerle oyunun büyüsünü yeniden canlandıran, hareketlerini bir “form” olarak kavrayan, renklerini okşayan, çekiciliğini öven metinleri, şimdiden futbol edebiyatının klasikleri arasına girmeyi başarıyor.
5. Putlar Yıkılırken (Osman Balcıgil / Destek Yayınları)
“İnsanlığın bütün hallerine dair” büyük bir roman: Putlar Yıkılırken
Tarihin en büyük “put yıkıcı”larından Nâzım Hikmet, kendisiyle yüzleşirken aslında epey mahcup!
İkinci Dünya Savaşı’nın acımasızlığı; düşüncesi, sözü ve eylemi olanları alabildiğine ezecektir. Özellikle Nâzım ve peşi sıra savrulan iki güzel çocuğu.
Bezdiren polis takipleri, tabutluklar, işkence odaları, 1500 vatlık lambalar, falakalar ve insanlık onurunu yok etmek üzere icat edilmiş başka ne varsa…
Karşılığında sevgi, aşk ve insanlığa adanmış hayatlar…
Dünya yıkılıp yeniden kurulurken, büyük şair ve “iki güzel çocuk”tan yükselen canhıraş çığlık sinirlerinizi bozacak!
Sevinerek, üzülerek, korkarak, haykırarak, hayran kalarak, karalar bağlayarak okuyacaksınız.
Celile, Yeşil Mürekkep, İpek Sabahlık ve Afife Jale’nin yazarlarından…
6. Sistem Eleştirileri (Bedri Baykam / Piramid Yayıncılık)
Sanat dünyası, dışarıdan bakanlar için, uçuk resim fiyatlarının ortalıkta gezindiği, göz kamaştıran açılışlarda şampanya ve havyar dolaştırılan, sürekli şık sanat tarihi kitapları ve kataloglarının yayınlandığı ve koleksiyonerlerin birbirinden güzel resimleri “ele geçirdikleri” ışıltılı bir üst katman…
Paketin içi ise çok farklı!
Bedri Baykam, “Sistem Eleştirileri” kitabında, üç ayrı kesim hakkında açık sözlülüğünü esirgemeden, sanat dünyasının yoğun iç kavgaları ve tartışmalarından renkli bir demeti huzurlarınıza çıkarıyor: Çağdaş sanatçıları yok olmanın eşiğine sorumsuzca taşıyan müzayedecilerin bulandırdığı “piyasa”, siyasal tercihlerin ve arkadaş kliklerinin yönlendirebildiği ve en sert sanatsal ağız dalaşlarının dönebildiği küratoryal dünya ve nihayet sanatçılar katında resmen “yokları” oynayan kararmış bir “devlet-sanatçı ilişkisi”…
Güzel magazin fotoğraflarının ve kahkahalı açılışların arka yüzlerinde hangi yoğun polemiklerin saklandığını merak ediyorsanız, elinizdeki kitap en doğru kaynak! Baykam -en yakın dostları da dahil olmak üzere- yaşadıklarını ve düşüncelerini sizlerle tüm çıplaklığıyla paylaşıyor. Özellikle sanat dünyasının bünyesinde neleri sakladığını merak eden genç sanat insanları ve koleksiyonerler için gerçek bir “sansürsüz rehber”!
7. Emek Vererek Demokrasi (Gülay Kutal / Ayrıntı Yayınları)
Türkiye’de demokrasi üzerine düşünmenin tam sırası! Elinizdeki günlük, “Demokrasi ne demek?” sorusuna 2016 Sonbahar – 2017 Sonbahar döneminde Norveç’teki günlük hayatımdan ve siyasi faaliyetlerimden örneklerle, bu ortak düşünme sürecine katkıda bulunmak için yazıldı. Burada amaç ne demokrasi ve Türkiye üzerine ahkam kesmek ne Norveç’i övmek ne de demokrasi üzerine karşılaştırmalı bir eğitim kitabı sunmak. Amaç sadece Norveç’teki demokratik deneyimlerin paylaşılması ve sosyalist politikalarla düzeltilebilecek konulara parmak basarak Türkiye’de kendini solda görenlere, Norveç’teki sorunlar ve önerdiğimiz çözümlerle bir ışık tutmak. Batılı yazarlar Doğu ülkelerine dair deneyimlerini yazıya dökme konusunda oldukça becerikliler. Tersine daha az rastlıyoruz. Bu kitap da bu “ters” örneklerden biri belki. Norveç’te uzun yıllar yaşamış olmaktan edindiğim deneyim, katılımcı demokrasinin çok meşakkatli ama bir o kadar da gerekli olduğu. Birlikte ilerleyebilmenin, itişe, tepişe ama insanca yaşamanın yolu birbirini dinlemek, birbirinin fikrine saygı göstermek, inandığın şeyleri başkalarına da kabul ettirebilmek için dil dökmek, argümanlar kullanmaktan geçiyor. Demokrasinin “huzur getiren tadına” varabilmek için bu çabalar olmak zorunda. Bireylerin adil bir toplumda çiğnenemeyecek hakları olması gerektiği anlamında özgürlük ve halkın kendi yaşamını etkileyen kararlarda söz sahibi olması gerektiği anlamında bir demokrasi için; dünyanın bir ucundaki Norveç’ten demokratik katılım örnekleriyle Türkiye’de demokrasi ortak paydasında buluşmaya katkı için: İyi okumalar!
8. 101 Anekdotta Felsefe Tarihinde Yolculuk (Nicholas Rescher / VakıfBank Kültür Yayınları)
Nicholas Rescher bu eğlenceli kitapta antik çağlardan günümüze uzanan kapsamlı bir felsefi anekdotlar seçkisi sunuyor. Kitaptaki anekdotlar filozofların felsefi meseleleri ele alışlarına yön veren ilginç öykülerden bahsederek bizi felsefe tarihinin önde gelen düşünürleri, metinleri ve tarihi dönemleriyle tanıştırıyor.
Hakikat, bilgi, değer, eylem ve etik sorunları etrafında şekillenen yüz bir kısa bölümden oluşan kitap, mantıktan epistemolojiye, etikten metafiziğe, geniş bir yelpazedeki temalara çok renkli, eğlenceli ve öğretici bilgilerle yaklaşıyor.
Rescher’in çalışması, Herakleitos’un nehrinden Ömer Hayyam’ın parmağına, Spinoza’nın solucanından Kant’ın “kendinde şey”ine ya da Arşimet’in kaldıracından Wittgenstein’ın süngüsüne varıncaya dek pek çok ilginç anekdotla felsefeye giriş yapmayı mümkün kılıyor.
101 Anekdotta Felsefe Tarihinde Yolculuk, tarih boyunca filozofların kendi alanlarındaki sorunları görme biçimlerini ve anekdotların felsefi düşünceyi teşvik etmek için nasıl kullanılabileceğini gösteren, harika bir felsefe tarihi okuması…
9. Üstdinleme: Casusluğun Estetik Tarihi (Peter Szendy / Tellekt)
Peter Szendy, Üstdinleme: Casusluğun Estetik Tarihi’nde Filistin Eriha’dan yola çıkıp, modern öncesi Avrupa’nın gizli kalmış dehlizlerine dalarak hükmetme ve iktidar tekniklerinin dinleme pratikleriyle ilişkisini sinema, opera ve edebiyattan örneklerle tartışırken, dinleme ile casusluk arasındaki yapısal yakınlığın sınırlarını araştırıyor.
Üstdinleme bir anlamda, günümüz toplumlarının duyma ve işaretleme biçimlerini irdeleyen işitsel bir gözetim arkeolojisi çalışmasıdır. Franz Kafka’nın “Yuva” öyküsü ve Tolga Tüzün’ün sunuş yazısı ile.
10. Kütleçekim-Ağır Bir Konu Üzerine Kısa Gezinti (A. Zee / Ginko Bilim)
“Kütleçekim, Einstein’ın kütleçekim kuramı üzerine yazılmış büyüleyici ve olağanüstü bir kitap. Einstein’ın yüzyıl önce öngördüğü kütleçekim dalgalarının keşfiyle başlayan A. Zee, bize Einstein’ın kütleçekim kuramının derinliğini tanıtmadan önce fiziğin önceki köşe taşlarının, özellikle Newtoncı kütleçekimin ve elektromanyetizmanın özetini sunuyor. Bugün kuramsal fiziğin en yüce ülküsü, geçtiğimiz yüzyılın muazzam başarılarının, yani Einstein’ın kütleçekim kuramı ile kuantum fiziğinin evliliğini sağlamaktır. A. Zee bu çabayı herkesin anlayabileceği şekilde, içine mizah katarak harika bir şekilde aktarıyor. Şiddetle tavsiye edeceğim bir kitap.” –Murat Günaydın, Penn State Üniversitesi, Kütleçekim ve Kozmos Enstitüsü, Temel Kuram Merkezi Direktörü
“Kütleçekim hakkında bilgi almak istiyorsanız birkaç denklem gözünüzü korkutmuyorsa bu kitap sizi konunun derinliklerine ulaştıracak.” -John Gribbin, Wall Street Journal
“Einstein’ın genel görelilik kuramından başlayan kitap, kütleçekim dalgalarının keşfine kadar bütün konuları özetliyor ve kara madde ile kara enerjinin gizemlerini özetliyor.” -Liz Else ve Simon Ings, New Scientist
“Zee bu kitabında ne çok popüler ne çok teknik bir yol izleyerek kütleçekim konusunu herkesin anlayabileceği bir dille aktarıyor.” -Jeff Foust, Space Review
Kütleçekim, başlangıç için harika bir kitap. Zee kolay okunan ve eğlenceli bir yazar.
11. Serengeti Yasaları (Sean B. Caroll / Ginko Bilim)
Yaşam nasıl işliyor? Doğa, Afrika savanında ya da okyanusta doğru sayıda zebra ile aslanı ya da balığı nasıl üretiyor? Vücudumuz, organlarımızda ve kan dolaşımımızda doğru sayıda hücreyi nasıl üretiyor? Ödüllü biyolog ve yazar Sean B. Carroll Serengeti Yasaları kitabında, son derece basit ama bir o kadar da önemli soruların cevaplarını aramış öncü bilim insanlarının öykülerini anlatıyor ve onların keşiflerinin hem bizim hem de bağlı olduğumuz gezegenin sağlığı için ne kadar önemli olduğunu gösteriyor.
Financial Times’ın (FT.com) 2016 yılı için seçtiği en iyi bilim kitaplarından biri.
Nature.com’un 2016 yılı için seçtiği en iyi 20 bilim kitabından biri.
Phi Beta Kappa Topluluğu’nun 2017 yılı Bilim Ödülü için son listesindeki kitaplardan biri.