Gökhan Gençmazlumoğlu’nun “14:53 – Zaman Daralıyor, Kendini Fethet”, Adem Çimli’nin “0 Rh-Null”, Aslı Varol’un “Tüm Boyutlarıyla Kurumsal Sosyal Sorumluluk” ve Ömer Memoğlu’nun “Kaybetmek Kazanmaktır” kitapları Cinius Yayınları etiketiyle raflarda yerini aldı.
14:53 – Zaman Daralıyor, Kendini Fethet (Gökhan Gençmazlumoğlu)
İnsan, değerli ve şerefli bir varlık. Bu büyük insan, küçük sularda boğulmamalı, küçük hesaplarda yok olmamalı ve kendini küçültmemeli. Aksi halde, ‘çok zalim’ ve ‘çok cahil’ olur. Ve bu ulvi mahiyet, hayvandan çok daha aşağılara düşer.
Kendi mahiyetinin keşfinin peşindeki insan, sonsuz küçükten sonsuza doğru bir yolculuğa çıkıyor. Vücudundaki her hücrenin muntazam işleyişinden, evrende yaratılan mükemmel denge ve düzene doğru yol alıyor ve sorularına yanıt arıyor:
Evren ne büyüklüktedir? Sınırları var mıdır? Görünür evren nedir?
Oksijeni, ozonu, ısısı tam bizim ihtiyaçlarımıza göre dengelenmiş ve yaşam için gerekli olan tüm şartların bir arada olduğu bir konuma yerleştirilmiş olan dünyanın bu özellikleri tesadüflerin eseri mi?
İnsandan kat be kat güçlü durumda olan hayvanları çeşitli yönleriyle insanlara hizmet ettiren nedir?
Tüm canlılığın da ortak sırrı olan sudaki sır ve hikmetler nelerdir?
Einstein’ın keşfettiği neydi? Meşhur denklemi neyi ifade ediyor?
Karadelikler ne kadar tehlikeli? Güneş veya Dünya’mız bir karadeliğe dönüşebilir mi?
Vücudumuzun yaşam nehirleri olan kanın benzeri üretilebilir mi?
Peki, “Ruh” nedir ve nasıl bir yolculuğun içerisindedir?
Allah’a iman neden önemlidir? Bizden istenen iman nedir ve hakiki imana nasıl ulaşabiliriz?
Sorular keşfin anahtarı, keşif fethin ilk aşamasıydı.
Sana her gün fethini hatırlatan bir saat göreceksin! 14:53 Zaman daralıyor. Allah’ın yeryüzünde bir halifesi misin? Yoksa başıboş bir serseri mi? Kendini fethet!
0 Rh-Null (Adem Çimli)
Ne yaşadığına yandım senin
Ne de yaşadığım sensizlik
Kalbine gömdüm
Gömülmesi gerek ne varsa
Tılsımını yitirdiğinde sahip olduğun çirkinlikler
Öylece ölüverdin ellerimde
Ellerin kadar güzel ve sıra dışıydı öksüzlüğüm
Ben kırılan cam parçalarıydım
Dudaklarını keserek döküldüm
Adını onur koydum yaptıklarımın, ağlayamadım
Ben aşklarımı kâğıt gemilerde yüzdürdüm
Kura Nehri’nin en tenha yarında
Bir ölmek için geçerdim
Göz alabildiğine ela ve geniş gözlerinden
Bir de sevişmek
Şakaklarında sevdalandım sana
Sen yoktun yatağımda
Ölmeni
Bir sigara gibi sönmeni
Yokluğunun tadını sevmek istedim belki
Başaramadım
Dedim ya ne yaşadığına yandım senin
Ne de yaşadığım sensizlik
Aklım dediğim sahiplendiğim
Ben senin ellerin ve gövdenim
Ve bir bütüne çalan iki ayrıyız biz seninle
Ne resmettim seni eflatun tonlarında
Ne de resmettiklerinin olmak istediğiydim
Ben senin
Ben senin
En büyük yenilgindim
Yenildiğini kabullenmediğin
Tüm Boyutlarıyla Kurumsal Sosyal Sorumluluk (Aslı Varol)
“Günümüzde, ürettiği ürün ve hizmetlerin yanı sıra toplumun iş dünyasına güven duymasının yolunun kuruluşların kurumsal sosyal sorumluluk anlayışına sahip olmasından geçtiği artık açıkça görülmektedir. Bu nedenle kurumsal sosyal sorumluluk her geçen gün tüm boyutlarıyla gelişmeye ve kuruluşlar için de önem taşımaya devam edecektir. Bu kitabın amacı da kurumsal sosyal sorumluluk kavramının tanımları, kurumsal sosyal sorumluluk alanları, kurumsal sosyal sorumluluk iletişimi, uluslararası kuruluşların kurumsal sosyal sorumluluk çalışmaları, kurumsal sosyal raporlama, kurumsal sosyal sorumlulukta ölçme ve değerlendirme olmak üzere kurumsal sosyal sorumluluğu tüm boyutlarıyla açıklamaya çalışmaktır.”
Kaybetmek Kazanmaktır (Ömer Memoğlu)
Bugün yazılan bu düşünceler insanlığa hizmet edecektir; tüm korkum bu esere karanlığın sahiplenecek olma ihtimalidir. Çoğu kez yaşanmıştır aydınlığa eser bırakılıp karanlık tarafa çekildiği, işin içinde bu derinlik varken yorumlama denen illet tehlikenin ta kendisidir. Ben ne yazıyorsam esas olan alenen yazdığımdır demek isterdim; algı düzeyindeki değişiklik ve farklılık bunu mümkün kılamayacaktır. Tarihe yalvarırım -bir yazar tarihe yalvarmalı mı yoksa tarih mi ona yalvarmalı- lütfen beni doğru anlayınız, doğru yorumlayınız ve hakikat olan ne ise o şekilde lanse ediniz. Ben kötülüğü yenmek adına bu yola çıkmışken bu davayı kazanmak isterim. Bunu yaşadığım süreçte bilemeyeceğim ancak öldüğümde tarih bunu benim tüm zerrelerimde hissettirmelidir.
Kazanırsam mezarıma çiçekler ekilmelidir…
Kaybedersem su bile vermeyin; kurumak müstahaktır bana!