“Psikolojik roman” denince akla gelen ilk eser olan, Mehmet Rauf’un başyapıtı Eylül, şimdi eski hataların tek tek ayıklandığı yeni çevirisi, yazarla yapılan “Eylül’ü Nasıl Yazdım” söyleşisi ve notlandırılmış, döneme ait harita, fotoğraf ve kartpostallarla zenginleştirilmiş baskısıyla günümüz Türkçesiyle ve açıklamalı orijinal metin halinde iki ayrı kitap olarak Can Yayınları’nda.
Yüz yılı aşkın bir süredir bazen mutlulukla bazen gözyaşlarıyla okunan Eylül, edebiyatımızda derin izler bırakmış, birçok farklı metinde tekrar tekrar karşımıza çıkmış bir roman. Üç ana karakter etrafında gelişen, İstanbul’un da dördüncü bir karakter gibi dahil olduğu, Mehmet Rauf’un başyapıtı olan bu romanda kişiler, ruhsal dünyaları en ince ayrıntılarına kadar incelenerek okura sunuluyor.
Yasak aşk temasının dönemine göre oldukça cesurca işlendiği bir aşk ve karasevda romanı olan Eylül, metin üzerinde yapılan kapsamlı bir çalışmayla yayına hazırlandı.
“Bence Eylül, tek başına, bir yazarın ismini edebiyat tarihine silinemeyecek şekilde nakşetmek için kâfidir.” -Halid Ziya Uşaklıgil
Fakat her şey boş değil mi? Ne olsa, ne yapılsa kış gelmeyecek mi? Ya gelinceye kadar… Hiç mi, hiç mi bir şey yapılamaz? Böyle görerek, anlayarak, bile bile hayat ve saadetten feragate tahammülden başka bir şey mümkün değil mi?
E, sonbahar bu… artık bu kadar letafet ve hararet verdikten sonra! Eylülden daha ne beklenir? Eylül, malum ya, hüzün ve matem ayıdır.
Mehmet Rauf hakkında
Mehmet Rauf, 27 Ağustos 1875’te İstanbul’da doğdu. Balat Mahalle Mektebi’ni bitirdikten sonra sırayla Eyüp Rüştiyesi, Soğukçeşme Rüştiyesi ve Bahriye Mektebi’nde okudu. Daha sonra memuriyete atıldı. İlk öyküsü 16 yaşındayken Halid Ziya’nın İzmir’de çıkardığı Hizmet gazetesinde yayımlandı. Erken yaşlarda kendini gösteren tiyatro ve edebiyat merakı, memuriyet yıllarında Servet-i Fünun çevresine girmesini sağladı. Tevfik Fikret’in halası Ayşe Sermet Hanım’la evlenip Fikret’in Rumelihisarı’ndaki yalısında yaşamaya başladı. Daha sonra Halid Ziya’yla sıkı bir dostluk kurdu. Büyükada’da bir kadına âşık oldu ve aşkına karşılık bulamayınca intihara kalkıştı. Hüseyin Cahid ve Halid Ziya son anda yetişerek hayatta kalmasını sağladılar. Meşrutiyet’in ilanından sonra tekrar yazmaya başladı. Eylül romanıyla edebiyatımızda önemli bir yer tutan Mehmet Rauf, diğer eserlerinde de aşk maceralarını konu edinmiştir. Mehmet Rauf 1926’da felç geçirdi, 1931’de İstanbul’da öldü.