Tohumları 2017 yılında atılan Ekofil Topluluk Destekli Yayıncılık’ın ikinci kitabı Saklı Orman, Alef Yayınevi işbirliği ile çıktı. Pulitzer finalisti ve çeşitli bilim ve edebiyat ödüllerine layık görülmüş Saklı Orman 12 dile çevrildikten sonra şimdi Türkçede!
Ekofil, topluluk destekli bir yayıncılık modeli tasarlamak, uygulamak ve geliştirmek üzere bir araya gelmiş, gezegenin ve insanlığın esenliğini önemseyen yazar, çizer, çevirmen, editör ve okurlardan oluşan bir girişim. Ekofil Yunanca oiko (ev) ve phile (sever) kelimelerinden türetilmiş bir terim. “Ev” ile kastedilen, şimdilik tek evimiz olan dünya gezegeni. Ekofil, evimiz ve üzerindeki tüm varlıkların hayrını gözettiği müddetçe her konu ve alanda yayın yapmayı amaçlıyor.
Topluluk destekli işlere, güvence ve dayanışma temelli modellere tarım alanında, gıda toplulukları aracılığı ile son yıllarda üreticiyle doğrudan kurulan bağlardan aşina olmaya başladık. Ekofil bu modeli yayıncılık alanına taşıyor. Kısaca değinecek olursak, Ekofil’in kitaplarının üretim maliyetleri topluluk üyelerinin önsipariş ve askıda kitap siparişleri ile karşılanıyor. Kâr amacı güdülmeyen modelde öncelikle üretim, tanıtım ve dağıtımda verilen emeğin en adil şekilde karşılanması hedefleniyor. Kitaptan elde edilen gelirin bir kısmı sonraki kitaba can suyu oluyor ve modelin sürdürülebilirliği için gereken maliyetlerin karşılanmasında kullanılıyor. Böylelikle mali açıdan da kendini sürekli besleyen, desteğini topluluktan alarak yoluna devam eden, interaktif bir üretim süreci ortaya çıkıyor.
Topluluk ilk üretim yolculuğuna 2019 yılında Tracy Maria Lord’un yazdığı ve Ekofil’in filizlenmesine bir katkı olması için telifini bağışladığı “Balkonlarda ve Küçük Bahçelerde Tohum Alma ve Saklama El Kitabı” ile çıktı. 1500 adet basılan kitabın baskısı kitap çıktıktan sonra 3 ay gibi çok kısa bir sürede tükendi. Şu sıralar bu kitabın 2. baskısı , hazırlanırken bir taraftan da yeni kitaplar için araştırma ve çalışmalar sürüyor.
Topluluk destekli yayıncılık modeli sadece kitabın üretimiyle değil, dağıtımıyla da fark yaratan bir model. Üretilen kitaplar çoğu gönüllü dağıtım kanalları üzerinden okuyucuyla buluşturuluyor. Bu da Türkiye’nin her yerinde topluluk için çabalayan canlar demek. Karahindibanın tohumları uçuşup yeni yerlerde yeşeriyor, yeni canlara, akıllara ulaşıyor. Bu kolektif üretim herkesin parçası, üyesi olabildiği bir topluluk anlayışını pekiştiriyor. İletişim kanalları vasıtasıyla sürdürülen katılımcı bir model ile de tüm üyeler her zaman etkileşim halinde, sadece kitap ve üretim süreciyle ilgili değil, hayatın pek çok alanıyla ilgili paylaşımlarını da sürdürüyor.
Üretilen her kitap için askıda kitap seçeneği de mevcut. Bu sayede dezavantajlı gruplar, yetimhaneler, kütüphaneler, hapishaneler, köy okulları veya ihtiyaç duyduğunu bildiren bireylerin bu kitaptan herhangi bir ücret ödemeden, imece yoluyla faydalanması da sağlanıyor.