Hakan Özbek
Twitter: @gormoti
Modern Fransız edebiyatının güçlü kalemlerinden Jean-François Chabas’ın L’arbre Et Le Fruit adlı sarsıcı romanı Kırık Kalpler Kavanozu adıyla ON8 Kitap’tan okurlarla buluştu. Azade Aslan’ın çevirisini yaptığı bu roman bizlere mücadele etmekten vazgeçmememiz gerektiğini çok güzel bir şekilde anlatıyor. Chabas yazım tarzıyla size bir roman değil, bir günlük sunuyor ve okuyucuyu karakterler için bir çözüm arayışına itiyor.
Şiddet, nefret, umutsuzluk
Şiddet, özellikle aile içi şiddet haberlerini Türkiye’de yıllardır o kadar fazla duyuyoruz ki, sanırım bu durumu zamanla normalleştirmeye başladık. Bundan şikayetçiyiz, memnun değiliz ancak reel anlamda bu soruna karşı mücadele verme noktasında eksiğiz. Birileri sesini çıkardığında mutlu oluyoruz, evet, ama hepsi bu kadar.
Chabas, Kırık Kalpler Kavanozu’nda olayları bir anne ile kızının ağzından anlatırken, Grace ve Jewel Fairhope’un ağzından dökülenler sizleri kısa sürede hikayeye ortak ediyor. Eğer şimdiye kadar bu konu hakkında gerçek manada düşünmediyseniz bu romanda fazlasıyla kafanızı yoracaksınız.
Bir şeyler yap!
Grace Fairhope kocası William’dan sürekli fiziksel ve psikolojik şiddet görüyor. Eğitimli, denizbilimci, üniversitede dersler veriyor ancak zamanında atmadığı adımlar onu artık köşeye sıkıştırmıştır. Bir şeyler yapmalı, bunun o da farkında ancak çocuklar ne olacak? Onların geleceği? Başka bir ülkeye gitse? Merak etmeyin Grace hepsini düşünüyor ancak cesaret edemiyor. Psikiyatri kliniğine yatıyor ve kendini toparlamayı bekliyor. Ardından adım atacak ancak tedavi süreci bir türlü bitmiyor. Zaman kaybettiğinin farkında çünkü William büyük kızları Jewel’e de şiddet uyguluyor. Küçük kızı Esther ise bu kaosun içinde büyüyor. Onlar için üzülüyor, kendi için üzülüyor. Tepki göstermesi gerektiğinin farkında ama ilaçlar onu farklı bir hale sokuyor… Okurken aklımdan sürekli şu cümle geçiyor: “Grace, bir şeyler yap!”
Kardeşim, benim güzel meleğim…
Grace çoğunlukla klinikte; bu yüzden Jewel herkesten daha çok mücadele etmek zorunda. Hikaye boyunca büyümesine tanık olacağımız Jewel henüz çok küçük ancak bir kardeşi var; Esther. Ona kimse dokunamaz işte. Jewel her hareketini ölçüp biçmek zorunda. Çünkü babasının sağı-solu belli olmuyor. Bu yüzden her hareketinde babasının değişken dengesini doğru tahmin etmek zorunda fakat malumunuz bu pek mümkün değil…
Umut ve umutsuzluk
Grace her geçen gün kaderine teslim oluyor. Soykırımdan kurtulan bir ailenin özgürlüklerle yetiştirdiği kızı, bir ırkçı ile evli. Babası bu durumu görse ne kadar üzülürdü… O böyle değildi, ne ara bu duruma gelmişti?
Jewel ise annesi gibi olmayacak! Kaderine isyan ediyor. Sadece kendisi için de değil, kardeşi için de en iyisini istiyor. Hiç kimseye boyun eğmeyecek ve gerekirse hayata en sert yumruğunu atacak.
Ufukta güzel günler var
Chabas gençler için kaleme aldığı bu kitapta “Mücadeleden vazgeçmeyin” diyor. Kaderiniz siz istediğiniz sürece sizin elinizde ve ne olursa olsun bunu bir başkasının eline vermeyin. Geçmiş değişmeyecek ancak gelecek güzel günler var. Şiddete, zülme, haksızlıklara boyun eğmeyin. Ve unutmayın:
“Direnin, kazanacağız!”