David Boratav’ın kaleme aldığı Kaçağın Portresi romanı, Aysel Bora’nın çevirisiyle Can Yayınları’ndan okurlarla buluşuyor.
Kaçağın Portresi
90’ların ortasında İngiltere’deki bir üniversitede Sébastien adında genç bir adam ardında iz bırakmadan ortadan kaybolur. Yıllar sonra arkadaşı Hermann, dostunun kayboluşunun sırrını çözüp öyküsünü anlatmaya karar verir. Kendisine bıraktığı mektuplardan, günlüğünden ve Paris’te yaşadıkları günlerden geriye kalan anılarından yola çıkarak Sébastien’in izini sürer. Gerçekte kimdir bu Sébastien? Clara’ya beslediği karşılıksız aşkla başa çıkamayan bir ergen mi, parlak bir öğrenci mi, köklerini arayan genç bir yetişkin mi?
Yeni tanıştığı amcasının emanet ettiği gizemli nesneyle hayatı daha karmaşık hale gelen Sébastien’in çocukluk, ergenlik, yetişkinlik evrelerinde üç ayrı kente, Lozan, Paris ve Clothworkers’a, Fransız Alpler’inden Saint-Michel’e oradan da İngiliz pub’larına uzanan yolculuğu, bir kayboluşun olduğu kadar bir arayışın da hikâyesi.
David Boratav hakkında
Reims’li bir anne ve Ankaralı bir babanın oğlu olan Boratav, Paris’te doğdu. Fransa’da Paris Siyasal Bilgiler Enstitüsü ve Strasbourg Hukuk Fakültesi’ni, İngiltere’de ise Leeds Hukuk Fakültesi’ni bitirdi. Paris, Londra ve New York’ta yaşadı. Paris ve Brüksel’de AB Parlamentosu’nda, Londra’da BBC World Service’te, New York’ta Birleşmiş Milletler’de görev yaptı. Çevirmen ve edebiyat eleştirmeni olarak çalışan Boratav aynı zamanda Chronicart dergisinin düzenli yazarlarındandır. Eylül 2009’da Fransa’da yayımlanan Beyoğlu’nda Fısıltılar yazarın ilk romanıdır ve bu kitapla Gironde Yeni Yazarlar Ödülü’ne layık görülmüştür. İkinci romanı Kaçağın Portresi, 2016’da yayımlandı.