Yakın zamanda beşinci romanı Dokunmadan’la okurlarla buluşan Nermin Yıldırım, Boğaziçi Üniversitesi Edebiyat Kulübü’nün konuğu oldu.
Üniversitenin Kriton Curi Salonu’nda gerçekleşen “Karanlıkta Mizahla Dans” başlıklı söyleşide okurlarının sorularını yanıtlayan Yıldırım, söyleşinin ardından hem kitaplarını imzaladı, hem de okurlarıyla hatıra fotoğrafı çekildi.
Söyleşide merak edilenleri hakkında konuşan yazar, yazarken planlama yaptığını, yazma işini akışına bırakmadığını söyledi. Yazmak için mesai yapması gerektiğini ifade eden sevilen Yıldırım, “Benim için içini dökme işi günlüktür, edebiyat değildir.” derken, çok yüksek duygularla yazılanlardan iyi edebiyat çıkmayabileceğini belirtti. ‘Şu an’da olanları hikayeleştirmeyi pek çok kişinin yaptığını ifade eden Yıldırım, hep bir yazarlık aklıyla hareket etmenin ise sıkıcı olacağını söyledi.
Yazmayı çocukluktan bu yana sürdürdüğünü söyleyen Nermin Yıldırım, en sevdiği romanın Ferenc Molnár’ın Pal Sokağı Çocukları olduğunu söylerken, en fazla etkilendiği yazarın ise Adalet Ağaoğlu olduğu belirtti.
Romanın bir dertleşme biçimi olduğunu ve bu şekilde okurla tanıştığını söyleyen Yıldırım, kitaplarındaki alıntıların aslında okurlarla sevdiği şeyleri paylaşmanın bir yolu olduğunu söyledi.