Ötüken Neşriyat, Aralık 2017’de yeni kitapları okurlarla buuşturuyor. Gönül Şamilkızı’nın ‘Kırım Ateşi: Bir İşgalin Anatomisi’ ve Ozan Karabulak’ın ‘Atsız ve Türkçülüğün Yarım Asrı: Süreli Yayınlarda Türk Milliyetçiliğinin Seyri’ kitapları Ötüken Neşriyat aracılığıyla raflarda yerini alıyor.
Atsız ve Türkçülüğün Yarım Asrı: Süreli Yayınlarda Türk Milliyetçiliğinin Seyri
Büyük Atsız, ömrünün çoğunu hasrettiği Türkçülük ülküsü yolunda, bilhassa çıkardığı süreli yayınlarla sesini memleket çapında duyulur hâle getirmiş, 1931-1975 yılları arasındaki yaklaşık yarım asrı, fâsılalarla da olsa Atsız Mecmua, Orhun, Orkun, Ötüken gibi Türkçülük tarihinin ses getiren, Cumhuriyet Türkiyesi’nin mühim safhalarına tanıklık edip hâdiselerine dâhil olmuş bir neşriyat faaliyetiyle doldurmuştur. Gölgesi, kendisinden sonra, onun takipçisi olduğu iddiasıyla neşredilen dergiler bir tarafa, günümüzün milliyetçi mevkûtelerinin de üzerine düşen bu girişim, Atsız’ın temsil ettiği Türkçülüğün temel meselelere bakış açısını ortaya koyan bir veritabanı hâlinde önümüzde durmaktadır. Ozan Karabulak, bütüncül bir bakış açısını esas alarak inşa ettiği oylumlu çalışmasıyla, Atsız’ın, sahibi, yayın müdürü, başyazarı olarak öncülük ettiği bu uzun ve sivil Türkçülük yolunun, 273 sayıyı bulan külliyâtı içinde, Atatürk, Rıza Nur, komünizm, din, milliyetçilik, Kürtçülük, Anadoluculuk, dernek faaliyetleri, MHP ve Türkeş gibi ihtilaflara sebep olmuş yahut hakkında fikir birliğine varılmış, tesirleri bugün de hissedilen ana başlıkları üzerinden tam bir tarihî dökümünü çıkarmıştır. Ayrıca çalışmasını zenginleştiren ve belki de Türkçülüğün bibliyografik hafızası olarak nitelendirilebilecek önemli bir işe girişerek, adı geçen dergilerde kalem oynatmış tüm isimlerin ve kaleme aldıkları yazıların fihristini oluşturmuş, ilk dönem Orkun’unda başlayıp Ötüken’e intikâl eden doğum, ölüm ve evlilik ilânlarına ilişkin kayıtları çıkarmış, her Türk milliyetçisi için vazgeçilmez bir referans olarak sivrilip geleceğe de ulaşacak kalıcı ve arşivlik bir monografi ortaya koymuştur.
Kırım Ateşi: Bir İşgalin Anatomisi
Kırım Tatarları, Sovyet diktatörlüğünün gasp ettiği vatanlarına, bu insanlık düşmanı rejimin çöküşüyle yarım asır sonra dönebilmişlerken, şimdi de o rejimin territoryal nüfuz ve etki alanına vâris olma iştahıyla Karadeniz’in incisine pençesini geçiren yeni Rus emellerinin kurbanı olmuşlardır. Böylece Kırım Tatarları’nın öz yurdu, bütün dünyanın gözü önünde iki yüzlü ve hukuksuz yeni Rus şovenizminin pervasız cinayetlerinin, Kremlin kuklaları tarafından yaratılan siyasî istikrarsızlık ve kararsızlıklardan beslenen saldırgan müdahalelerinin öznesine dönüşmüş, Kırım Tatarları öz topraklarında bu defa da esir durumuna düşmüşlerdir. Çalışma alanı eski Sovyet coğrafyası olan Gönül Şamilkızı, uzun zamandır yerinde takip ettiği bu bölgedeki çatışma ve krizleri, Kırım’ın işgaline varan sürecin birincil tanığı olmuş bir gazeteci kimliğiyle, okuyucuyu içine çekecek sarsıcı bir yalınlık ve anlaşılır bir kuşatıcılıkla ele almış, okurken, içinde bulunduğumuz bölgenin büyük politik aktörlerinden birinin, tarih tarafından kendisine verilen itimatsızlık beratını nasıl bir “liyakat”le taşıdığını daha iyi anlayacağımız çağdaş bir kronik meydana getirmiştir.