Pegasus Yayınları Owen Jones’un “Apaçiler: İşçi Sınıfının Şeytanlaştırılması”, Mary Beard’ın “Kadın ve İktidar: Bir Manifesto”, Pierce Brown’un “Kızıl Yükseliş” ile Brian Tracy ve Azim Jamal’in “Neyi Ararsan Onu Bulursun” kitaplarını okurla buluşturuyor.
Apaçiler: İşçi Sınıfının Şeytanlaştırılması (Owen Jones)
“Britanya’da üst sınıfların büyüyen işçi sınıfı nefretini ele alan hararetli ve detaylı bir inceleme.” —Eric Hobsbawm
“Harika ve hiddetli bir tartışma.” —Guardian
Apaçiler, beleşçiler, çulsuzlar, hippiler, çapulcular, ayaktakımı… Yoksulluğun, işsizliğin ve gelir dağılımındaki adaletsizliğin bu günah keçilerinin aslında kimler olduğunu ve ne için toplumun önüne atıldığını sorgulayan bir çalışma! Büyük Birader de gözetleniyor!
Modern Britanya’da işçi sınıfı, korku duyulan ve alay konusu edilen bir kitle haline gelmeye başladı. Komedi dizilerinden yarışmalara ve hatta magazin programlarına kadar medya elitleri tarafından sorumsuz, potansiyel suçlu ve kara cahil olarak şeytanlaştırıldı. Siyasetçiler ise, sayıları gün geçtikçe artan bu kitleyi marjinaller, magandalar, alkolikler, apaçiler ve beleşçi sülükler olarak nitelendirerek toplumun önüne sürüyor.
Düşük gelirli ve yaşam koşulları daha da ağırlaşmış geleneksel işçi sınıfından ne zaman ve nasıl bu denli nefret edilir hale gelindi? Toplumun üst sınıflarının korkusunun ve bu korkunun yarattığı öfkenin kaynağı nedir? Bir zamanlar “muhterem” bir kitle olarak anılan işçi sınıfı, nasıl oldu da şimdilerde “ayaktakımı” olarak dışlanmaya başlandı?
Jones’a göre hükümetler, iktisadi problemleri gündemden düşürmek ve gelir dağılımında artan eşitsizliğin sorumluluğunu üzerlerinden atmak için bu yöntemi kasten bir perde olarak kullanıyor. Jones, işçilerin şeytanlaştırılmasının toplumsal nedenlerini ortaya koyarken yeni bir perspektif geliştiriyor.
“Heyecan verici bir toplumsal habercilik ve derin bir içgörü kitabı olan Apaçiler’de, kurgu olmayan George Orwellvari bir tat var.” —Doug Johnstone
“Derin ve düşündürücü… Jones’un sesinin duyulmasını yürekten umut ediyorum.” —Claire Black
“Tutkulu, sempatik ve zarif bir çalışma.” —Dwight Garner, New York Times
“Siyasal tutuculuğu tekrar tartışmaya açmak ve sınıf kavramını politik bir değişken olarak yeniden gündeme getirmek isteyen cesur bir girişim… Bu eser; sınıf, kültür ve kimlikle ilgili karmaşık soruları incelikli bir biçimde harmanlayarak savaş sonrası Britanya tarihini büyük bir ustalıkla ele almasını biliyor. Jones, politik sınıf meselesini doğru bir biçimde aydınlatıyor.” —Jon Cruddas, Independent
“Tam zamanında çıkmış bir kitap. Beyaz işçi sınıfı, toplumda hâlâ dudak bükülecek, küçümsenecek, dalga geçilecek ve hatta nefret edilecek bir grup olarak görülüyor… Jones, bir zamanlar ‘muhterem’ bir kitle olarak anılan işçi sınıfının, siyasetin etkisi ile şimdilerde nasıl ‘ayaktakımı’ olarak görülür hale geldiğini bir hatip edasıyla açıklamayı deniyor.” —Times
“Enfes ama öfkeli.” —Polly Toynbee, Guardian
“İsyanlar ve küresel İşgal Et Hareketi ışığında düşünülünce, Jones’un kutuplaşmış bir toplumu berrak bir şekilde analiz ettiği bu kitap, esrarengiz bir öngörü gibi.” —Matthew Higgs, Artforum
“Tüm iyi polemiklerde olduğu gibi kalemi, öfkesinin ışığını yansıtıyor.” —Economist
“İkna edici bir tartışma yürüten Apaçiler, iyi habercilikle ve faydalı bilgiyle dolu… Jones, sınıfla ilgili yeniden canlanan tartışmaya önemli bir katkıda bulunuyor.” —Lynsey Hanley, Guardian
“Britanya’nın artık iyiden iyiye sınıfsız bir toplum olduğu fikrine karşı geliştirilen keskin, iyi muhakeme edilmiş ve bilgilendirici bir karşı argüman.” —Sean O’Hagan, Observer
“Yeni türeyen sınıf düşmanlığımızı ve bu düşmanlığın arkasında yatanı etkileyici bir şekilde ortaya çıkarıyor.” —John Carey
“Owen Jones bu önemli kitabında Britanya’da işçi sınıfına dönük kalıplaşmış yargıları ve duyulan nefreti açıkça, hepimizi ürpertecek biçimde belgelendiriyor… İşçi sınıfının lekelenmesi, toplumsal adaletin ve ilerici değişimin önünde ciddi bir engeldir.” —Kate Pickett ve Richard Wilkinson
“Bir apaçi görseniz tanırsınız belki ama onun kim olduğunu asla bilemezsiniz. Zira bu kelime, günlük kullanımın oldukça dışında bir anlama sahiptir… Owen Jones, Apaçiler adlı çalışmasında bu kelimeyi tekrar sahneye, spotların önüne çıkarıyor.” —Carole Cadwalladr, Observer
“Harika bir kitap.” —Suzanne Moore, Guardian
“Britanya’da görece yeni ama oldukça yaygın olan, işçi sınıfını aşağılayan bir kategorileştirmeye dönük düşündürücü bir inceleme… Öğretici olduğu kadar rahatsız da edici.” —Publishers Weekly
“Bay Jones’un İngiliz sınıf sistemini berrak bir şekilde incelediği kitabı, şu acımasız soruyu yüzümüze çarpıyor: ‘İşçi sınıfına duyulan nefret toplumsal açıdan nasıl bu kadar kabul edilebilir bir hâl aldı?’ Jones’un bu soruya verdiği makul cevaplar, kıvrak bir zekânın, sol siyasetin ve öfkenin ortak ürünü.” —Dwight Garner, New York Times
Kadın ve İktidar: Bir Manifesto (Mary Beard)
Mary Beard bu cesur kitabında sık sık kendisi de dâhil dünyadaki bütün kadınlara dil uzatan ve onları küçük düşürmeye çalışan kadın düşmanlarına ve internet saldırganlarına sesleniyor. Kadın düşmanlığının izlerini antik köklerine kadar takip ederek cinsiyet tuzaklarını ve zamanın başlangıcından beri güçlü kadınlara yapılan haksızlıkları inceliyor. Homeros’un Odysseia’sına kadar uzanarak kadınların günlük yaşamda liderlik rollerinden uzak tutulduğuna, topluluklara hitap etme hakkının erkeklerin tekelinde olduğuna dikkat çekiyor. Medusa’dan dili kesilen Philomela’ya, Hillary Clinton’dan yerine oturması söylenen Elizabeth Warren’a kadar örneklerle Beard, kadınların iktidarla ilişkisine dair kültürel varsayımlarımız ile güçlü kadınların erkek şablonuna uymayı reddetmesi gereken bütün kadınlar için önemli birer örnek teşkil etmeleri arasında aydınlatıcı paralellikler yakalıyor. Sosyal medyada karşılaştığı cinsiyetçi saldırılardan yola çıkan yazar hepimize şu soruları soruyor: Eğer kadınların, iktidar yapılarına dâhil oldukları düşünülmüyorsa, yeniden tanımlamamız gereken şey iktidar değil midir? Ve bunun için daha kaç asır beklememiz gerekiyor?
“Seslerini çekinmeden yükseltmeleri, harekete geçmeleri ve güçlerini yeniden tanımlamaları için kadınlara yapılan karşı konulmaz bir çağrı.” —People
“Tecavüzün, silahların olmadığı, kadınların susturulmadığı bir ortamda güç nasıl bir şey olurdu?” —Guardian
Kızıl Yükseliş (Pierce Brown)
Ben dünyaları ateşe verecek kıvılcımım. Ben zincirleri kıracak çekicim. Ben halkımın ve esaret içinde yaşayan herkesin umuduyum. Çünkü biliyorum ki insan kendini köleleştiren adaletsizlikle özgürleşemez.
Gelecekte, renk kodlarına göre sınıflara ayrılmış Toplum’un en alt sınıfını Kızıllar oluşturmaktadır. Diğer bütün Kızıllar gibi Darrow da, Mars’ı yeni nesiller için yaşanılır bir gezegen haline getirdikleri inancıyla günlerini madenlerde çalışarak geçirmektedir. Üstelik bunu severek ve isteyerek yapmakta, kanı ve teriyle çocuklarına daha iyi bir dünya bırakacağına inanmaktadır.
Ancak Kızıllar kandırılmıştır. Darrow, halkının yozlaşmış yönetici sınıfın kölesinden başka bir şey olmadığını keşfettiğinde adalet özlemi ve kaybettiği aşkının anısıyla hırslanır. İnsanlığın yeni nesil Altın hükümdarlarının güç için mücadele ettiği efsanevi Enstitü’ye sızmak için her şeyden vazgeçer. Hayatı ve medeniyetin geleceği pahasına en başarılı ve en vahşi Altınlarla rekabet etmek zorunda kalacak olan Darrow’un düşmanlarını yenmek için artık yapmayacağı şey yoktur… Bu, onlardan birine dönüşmek anlamına gelse bile.
“Klasik bilim kurgu hayranları ve yeni distopik destanların coşkulu takipçileri bu müthiş kitabı mutlaka okumalı.” —examiner.com
“Ender, Katniss ve şimdi de Darrow… Pierce Brown’ın imparatorlukları çökerten bu ilk kitabı, insanlığın yıldızlara yayılma hayalini yeniden canlandırıyor.” —Scott Sigler
“Olağanüstü bir macera, nabzınızı hızlandıracak bir serüven. Pierce Brown’ın çarpıcı ilk romanı, Açlık Oyunları, Sineklerin Tanrısı ve Ender’in Oyunu’nu anımsatıyor. Başınızı döndürmek için gereken her şeye sahip.” —Entertainment Weekly
“Hızlı, sürükleyici, ustaca kaleme alınmış ve elinizden bırakamayacağınız bir kitap. Harry Potter ve Açlık Oyunları’nı andırsa da aslında gençlik romanlarının ötesinde bir başyapıt. Üslubu mükemmel ve hikâyesi benzerlerinden çok daha üstün. Hiç tereddüt etmeden herkese tavsiye edebileceğim muhteşem bir roman.” —Terry Brooks
“Hırs dolu… Her yaştan Açlık Oyunları hayranı mutlaka okumalı.” —Booklist
“Heyecan ve hareket dolu, sinemaya aktarılmaya hazır bir hikâye.” —Publishers Weekly
“Okuyucuyu ele geçirecek ve daha fazlasını istetecek.” —Library Journal
“Birinci sınıf bir ilk roman… Kızıl Yükseliş, her geçen gün kalabalıklaşan distopya türünde zirveye yükseliyor.” —USA Today
“Kızıl Yükseliş, incelikli bir bakış açısıyla işlenmiş… Brown sadık bir hayran kitlesi oluşturacak.” —Richmond Times-Dispatch
“Pierce Brown, okurlarının zihninde yer edecek müthiş ve güçlü bir eser yaratmış.” —The Huffington Post
“Harika bir ilk kitap… Yazar, çok çeşitli unsurları, George R. R. Martin’inkine benzer bir tarzla bir araya getiriyor. Bu harika ilk kitap, esinlendiği klasik eserleri tanınamaz hale getiren çok ilgi çekici değişikliklerle, aşina olduğumuz temeller üzerine heybetli bir kale inşa ediyor. İnsanoğlunun geçmişte yaptığı gibi Pierce Brown da yıldızlara uzanıyor ve zirveye oynuyor.” —tor.com
“Açlık Oyunları’nın yürek hoplatan heyecanı, Taht Oyunları’nın nabız hızlandıran görkemi ve karmaşıklığı, Blade Runner’ın masalsı güzelliği ve melankolisi bir arada… Hayal gücünüzü coşturacak.” —Star Magazine
“Açlık Oyunları ve Ender’in Oyunu’nun heyecanını taşıyan, son derece eğlenceli bir ilk roman.” —risingshadow.net
“Açlık Oyunları ve Ender’in Oyunu’nu bir araya getiren, inanılmaz bir bilim kurgu romanı.” —idigitaltimes.com
“Açlık Oyunları’nın gerilimi, Sineklerin Tanrısı ve kadim tanrıların vahşetiyle şekillenen Antik Yunan mitolojisi arasında duran çarpıcı şiddet sahneleri sayesinde soluksuz okunan, fazlasıyla eğlenceli bir roman. Brown’ın yarattığı, çıplak gerçeklikle çatışma halindeki tanıdık ve başarısı bir o kadar kesin entrikalar, bu hikâyeyi klasik bilim kurgu severler ve yeni distopik destanların heyecanlı takipçileri için kaçırılmaması gereken bir esere dönüştürüyor.” —fantasyreviewbarn.com
Neyi Ararsan Onu Bulursun (Brian Tracy, Azim Jamal)
“Kendini okyanusta bir damla sanma. Bir damlanın içinde kocaman bir okyanussun.” —Mevlana Celaleddin Rumi
Başarısını kendi elleriyle inşa eden Richard adlı bir CEO, bir sabah havaalanında Zoya adlı özgür ruhlu bir ressamla tanışıyor. Yolculukları boyunca çeşitli felsefeler ve tasavvuf ışığında davranışlarını, kariyerlerini ve hayata dair inançlarını değerlendirdikleri sohbetleri, hayatın curcunalı döngüsünden sıyrılıp kendimize, iç dünyamıza, iş ve ev hayatımıza yeni bir gözle bakmamıza yardımcı olan bir kılavuza dönüşüyor.
Bu iki kahramanın anlamlı hikâyesiyle başarı, denge ve mutluluk konusundaki mesajları için temel hazırlayan Brian Tracy ile Azim Jamal, hayatımızın tuvalini biçimlendiren her şeyi sorgulamamıza ve tuvalimizi sınırlandıranları yeniden değerlendirmemize yardımcı oluyor. Onların düşündürücü soruları ve meydan okuma egzersizleri sayesinde kendimizi koca devran dönerken çalışıp duran minik ve önemsiz bir karınca gibi görmekten vazgeçip içimizdeki gücü açığa çıkarabilir, yaşamımızın merkezinde durduğumuzun, şu hayatta neyi arıyor ve arzuluyorsak en nihayetinde onu bulacağımızın farkına varabiliriz.
Siz de bu kitapla,
• kariyerinizde daha büyük başarılara imza atın,
• iş ve özel hayat dengesini daha iyi kurun,
• daha kaliteli ve huzurlu bir iş ve aile ortamı yaratın,
• modern hayatın fırtınalarına kapılıp kendinizi unutmamak için farkındalığınızı geliştirin.
“Neyi Ararsan Onu Bulursun’u okumak, hayatınızı sonsuza dek değiştirecek bir deneyim. İçtenlik, minnettarlık, merhamet, farkındalık ve cömertlik gibi bir dizi yüksek değerle yaşamamızın istendiği bir çağa girdik. Bu güzel kitap, anlaşılır bir dille sunduğu özgürleştirici ve güçlendirici mesajlarıyla bu talebin etkileyici bir ifadesi.” —Jack Canfield
“Nihayet aradığımız başarının aslında bulacağımız başarı olduğunu anlamamıza yardımcı olacak bir kitap! Neyi Ararsan Onu Bulursun oldukça pratik, yenilikçi, yaratıcı ve bilgelik dolu. Bu kitabı alıp okuduğunuzda hayatın en büyük sırlarından birinden nasıl faydalanacağınızı öğreneceksiniz. Brian Tracy ve Azim Jamal’ı dinleyin. Ben öyle yapıyorum!” —Dr. Peter Legge
“İbret alınacak hikâyeler ile öğretici egzersizlerin karışımı halinde derin bir bilgelik sunan bu kitap, yalnızca kalbinizin ve ruhunuzun derinliklerine işlemekle kalmayacak, aynı zamanda keyif, huzur, özgüven ve başarı potansiyelinizi dramatik bir şekilde nasıl artıracağınıza dair yöntemler de sunacak. Muhteşem!” —Bob Burg
“İş hayatındaki prensipler ve Doğu felsefesi bu kitapta ilham verici, pratik ve yaratıcı bir şekilde harmanlanıyor. Kitap boyunca devam eden değerlendirme ve kendine meydan okuma egzersizleri, uygulama yapmak için harika araçlar. Bütün liderlere önerilir!” —Naveen K. Jain
“Jamal ve Tracy’nin bu kitapta anlamlı ve başarıyla dolu bir yaşamın ilke ve temellerini yaratıcılıkla yoğurarak öğretiş biçimine bayılacaksınız. İkisi de milyonlarca insana yaşam koçluğu yaptı ve artık onların bilgeliklerinden istifade etme sırası sizde.” —Dr. Nido R. Qubein
“Jamal ve Tracy’den güzel bir yaşama kavuşma kılavuzu niteliğinde ölümsüz bir eser. Bu kitap derin düşüncelere dalmanıza ve düşünceleriniz, hisleriniz, eylemleriniz ile sonuçları konusunda pozitif anlamda değişim kıvılcımları çakmasına neden olacak. Kitaptaki dersler basit ama çok etkileyici!” —Mubeen Khan