Seçkin yazarların sevilen kitaplarını okurlarla buluşturan Yapı Kredi Yayınları, Kasım ayında beş sevilen eseri kitapseverlerle buluşturuyor.
Nermi Uygur’un ‘Bütün Eserleri II’, Sabahattin Ali’nin ‘Dağlar ve Rüzgar’, Haldun Taner’in ‘Konçinalar’, Fahri Celal’ın ‘Kedinin Kerameti’ ve Halit Ziya Uşaklıgil’in ‘Kırk Yıl’ kitapları raflardaki yerini alıyor.
Bütün Eserleri II —Nermi Uygur
Yapı Kredi Yayınları, Nermi Uygur’un düşün evrenini iki ciltte bir araya getiriyor…
Mantık, dil, edebiyat, sanat, kültür felsefesi gibi alanlarda elli yıl boyunca düşünce üreten, en çetrefil felsefe sorunlarını bile berrak kafasıyla rahatlıkla anlaşılır yapabilen büyük düşünür Nermi Uygur’un 1981-2004 yılları arasında yayımlanmış kitapları, Betül Çotuksöken’in önsözüyle Yapı Kredi Yayınları’nın Delta dizisinde bir arada.
Dağlar ve Rüzgar —Sabahattin Ali
Yapı Kredi Yayınları’ndan çıkan Dağlar ve Rüzgâr’ın bu özel baskısında Sabahattin Ali’nin şiirlerinin farklı arşivlerde bulunan el yazmalarıyla, kitap olarak yayımlanan biçimleri karşılaştırılarak farklılıklar gösterildi.
Şiirlerin sonuna eklenen Notlar’da şiirlerin yazıldığı tarih, yer, yayımlandığı dergi, gönderildiği kişiler vb. bilgilerle birlikte Sabahattin Ali’nin mektuplarında şiirleri hakkında yazdıklarına da yer verildi.
Sabahattin Ali’nin yaptığı değişikliklerin izini sürmek ve şiirlerini el yazısından okumak isteyenler için Dağlar ve Rüzgâr hoş bir sürpriz.
Bütün gayretime rağmen kendimi lirik bir mecradan boşaltmak ihtiyacını duydum: İşte böylece şu son aylar içinde beş on manzume meydana geldi. Belki kıyamadığım için, bunları, eskilerden de birkaç tane ilave ederek neşrettim. Bunu yapmakla sahamın haricine çıkmadığım kanaatindeyim, çünkü bu şiirler de uzun bir hikâyenin parçalarıdır, uzun ve ebedi bir hikâyenin… —Dağ Şiirleri, 1932
Konçinalar —Haldun Taner
Yapı Kredi Yayınları, Haldun Taner kitaplarını yeni bir editörlükle ve özel kapaklarla yayımlıyor. Haldun Taner’den seçme öykülerin yer aldığı “Konçinalar”, 50. yıl özel baskısıyla yayımlandı.
Yaşasın Demokrasi (1949), Tuş (1951), Şişhane’ye Yağmur Yağıyordu (1953), Ayışığında “Çalışkur” (1954) On İkiye Bir Var (1954) adlı ilk beş kitabıyla sağlam bir okur kitlesi oluşturan Haldun Taner, On İkiye Bir Var ile Sait Faik Hikâye Armağanı’nın ilkini almış, Sait Faik ve Orhan Kemal’le birlikte öykücülüğümüzün sacayaklarından biri olmuştu. 1967’de ise Şişhane’ye Yağmur Yağıyordu ve On İkiye Bir Var kitaplarında yer alan 13 öyküyü Konçinalar adıyla Varlık Yayınları’ndan çıkararak öykücülüğümüzdeki yerini güçlü bir biçimde anımsatmıştı.
Seçme öyküler kitabı Konçinalar, giderek yazarın en çok bilinen, okunan ve sevilen kitaplarından biri oldu.
Haldun Taner öykücülüğü dendiğinde elli yıldır Konçinalar akla gelir.
Haldun Taner, hayata bakışındaki derin ve keskin gözlem gücü, insanı ele alışındaki olgunluk ve incelik, durumları ortaya koyuşundaki kültürel zenginlik, anlatımındaki sağlam yapı ve mizahın imbiğinden geçen ışıltılı üslubuyla klasikleşmiş bir yazardır.
Kedinin Kerameti —Fahri Celal
Fahri Celâl Göktulga (1895-1975) Türk edebiyatında kısa hikâye türünün gelişip yenilenmesini sağlamış yazarlardandır. Hikâyelerinde kenar mahalle insan-larının günlük yaşamları, artık tarihe karışmış eski eğlenceler, tiyatrolar, düğünler, saraylı hanımlar, halayıklar, kalem efendileri gibi renkli tipler boy gösterir. İstanbul konuşma dilinin zenginliklerini ustalıkla yansıtan Fahri Celâl, unutulmuş pek çok deyim ve atasözlerinden de yararlanarak anlatışına olağanüstü bir canlılık kazandırır.
Yapı Kredi Yayınları’ndan çıkan “Kedinin Kerameti” kitabında Fahri Celâl’in Talâk-ı Selâse, Kına Gecesi, Eldebir Mustafendi, Avur Zavur Kahvesi, Rüzgâr adlı kitapları, uzun hikâyesi Keloğlan Çanakkale’de ve kitaplarına girmemiş başka hikâyeler bulunuyor.
F. Celâlettin zamanının gürültülü, göz alıcı, kolay kazanılmış şöhretlerinin geçici gölgesi altında kaldığı için adı dillere destan olmamış bir hikâyecidir. Onun değeri ancak şimdi, bugün anlaşılabilir ve yarın daha çok anlaşılacak.
F. Celâlettin neslinin “şöhretleri” edebiyat dünyasından gölgelerini çekip kaybolduktan sonra o bütün ustalığı, ciddiliği ve kudretiyle ortaya çıkıyor. —Nâzım Hikmet
Kırk Yıl —Halit Ziya Uşaklıgil
Halit Ziya Uşaklıgil’in anı kitabı Kırk Yıl, 81 yıl sonra aslına uygun bir baskıyla okurlarına kavuşuyor.
Yapı Kredi Yayınları’ndan çıkan Kırk Yıl, Halit Ziya Uşaklıgil’in altmış yaşlarındayken hayatının ilk kırk yılını anlattığı bir hatıra kitabıdır. 1865’te doğan yazar, İkinci Meşrutiyet’in (1908) ilanına kadar geçen sürede, çocukluk ve gençlik çağlarını, aile ve okul ilişkilerini, edebiyat ve memuriyet hayatını bütün ayrıntılarıyla gözler önüne serer.
Kırk Yıl’ı okuyanlar, edebiyat tarihçileri tarafından Türk edebiyatının ilk büyük romancısı kabul edilen Halit Ziya’nın kaleminden hem modern edebiyatımızın kuruluşu hakkında bilgi sahibi olacak hem de Sultan Hamit döneminin bellibaşlı olaylarına, pek çok toplumsal ve siyasal dönüşüme tanıklık edecekler. Sadece bu baskıda yer alan kapsamlı “Dizin”e göz atıldığında bile eserin muhtevası ana hatlarıyla ve bütün ayrıntılarıyla görülebiliyor.
Kitabı yayına hazırlayan Abdullah Uçman önsözünde şöyle diyor: “Elinizdeki kitap, 1936 baskısı esas alınarak, sonraki her iki baskı da gözden geçirilerek ama onlardan biraz farklı şekilde herhangi bir sadeleştirmeye gidilmeden, onlarda yer alan bir kısım eksik ve hatalı açıklamalar düzeltilmek ve bazı ilâveler yapılmak suretiyle hazırlanmıştır. Burada aynı zamanda eski imlâ günümüz imlâsına uyarlanmış, gerekli görülen yerlerde dipnotları konularak açıklamalar yapılmış, dipnotlarında konuyla ilgili daha fazla bilgi için kaynak da zikredilmiştir. Yayımlanışından seksen yıl sonra, yakın denebilecek geçmişimizi o günleri bizzat yaşayan Halit Ziya gibi son derece iyi bir gözlemci ve büyük bir tasvir ustasının kaleminden daha yakından tanımak isteyenlerce Kırk Yıl’ın da bir roman gibi merak, heyecan ve zevkle okunacağını umuyorum.”