Aycan Doğan
Zaman Çarkı’nı okuma isteğim J.R.R Tolkien’in yüzüklerin efendisi serisini okumamla başladı. Aslında en azından filmin kitaplarını okuyayım bir de böyle göreyim dediğim Yüzüklerin Efendisi’nde bir Orta Dünya tutkunu oldum çıktım. Ulaşabildiğim bütün kitaplarını topladım ve orta dünya hakkında edinebileceğim bütün bilgileri edindim. Hala ulaşamadığım kitaplarında aklım kalsa da uzun soluklu fantastik romanları gözümde daha değerli bir yere getirdi bu seri. Sonrasında yaptığım araştırmalarda da bu konuda en iyilerden ve en iddialılardan biri olarak Robert Jordan’ın Zaman Çarkı serisini gördüm. Bütün cesaretimi topladım ve 14 ciltlik ve birde ek kitaplık seriye dalmaya karar verdim. Şu anda 4. Kitabın yarılarına varmışken ve seri beni içine hapsetmiş hızla akarken en azından okuduklarımı, okumayı düşünen okurlarla paylaşarak akıllarında bir fikir oluşturmak istedim.
İlk olarak söylemek istediğim Zaman Çarkı serinin aşırı uzun olduğu konusu su götürmez bir gerçek. Ondan hani ne kadar kendinize güvensenizde eğer okumak için çok verimli zamana sahip değilseniz seriyi biraz bekletin. Uzun olması ve bir çok karakterin girip çıkması yavaş okuyup uzun süreye yaydığınızda bir süre sonra karakterleri ve yaşananları unuttuğunuz için serinin içeriğinde kopukluklar oluşturacak ,bu durum devamlı eski kitapları kontrol ederek okuma zorunluluğuna sokacak ve bir yerden sonra can sıkıcı bir hal alacak. Bu sebeple öncelikle kitap için vakit oluşturmanız çok önemli.
Robert Jordan kitaba başlarken tamamen kendi dünyasını oluşturmuş ve aslında her yazarın dünyasında ve bizim dünyamızda da olan iyilik ile kötülük arasındaki savaş temasını mükemmel bir kurgu ve dolulukla anlatmış. Yazarın yaptığı uzun betimlemeler ve olayları detaylar vererek yavaş, anlaşılır uzun uzun anlatması aslında kurgu olan dünyayı kolayca somutlaştırıp içine girmenizi sağlıyor. Sanki bir film izliyormuş gibi okuyorsunuz adeta. Böyle de olunca tabi o koca kitaplar saatler dakikalar değilde saniyeler hatta saliseler gibi akmaya başlıyor.
Kitapla ilgili en büyük problem tabi ki de serinin hiçbir zaman bütün kitaplarına ulaşamıyor olması. Her zaman seride bir veya iki kitap piyasada tükenmiş ve hiçbir yerde bulunamıyor oluyor. Birde tabi bulunsa bile fiyatlarının uçukluğu da ayrı bir konu. Ancak bana sorarsanız yinede bu riskleri alarak okumaya değer bir seri.
Kitabın birazda içeriğine değinmek gerekirse başlangıç kitabı olduğu için karakterlerin yaşadıkları ve yaptıkları hayatları hakkında fikir oluştursun diye uzunca anlatılıyor. Ama yinede kitabın girişi o uzunluğa rağmen oldukça hızlı oluyor. Girdiğimiz dünyada iyilik ve kötülük her zaman savaş halinde ve bazı insanlar özel bir gücü yönlendirme yeteneğine sahip. Bunlarda genellikle kadın. Aslında erkeklerde de bu özelliğe sahip olanlar olabiliyor ama kitapta onlar pek sevilmiyor. Okuduğunuzda sizde göreceksiniz zaten. Kadınlar genel olarak kitapta çok önemli yerlere sahip. Köy kadın kurulları bile var. Yönlendirebilen kadınlar tüm topraklarda korkulan ve saygı duyulan bir topluluk oluşturmuşlar. Bu kadınlar topluluğu aslında yıllardır tutsak ve mühürlenmiş olan kötülüğün mühürlerini bir bir kırarak etkilerini dünyalarında göstermesini engellemeye çalışıyor. Aynı zamanda kötülüğün bütün mühürlerini kırıp başlatacağı büyük savaşında hazırlıklarını yapıyorlar. Anlatmak için dilime bir sürü şey akın ediyor aslında ama bunları sizin okuyarak öğrenmeniz daha iyi olacaktır sanırım. Benim istediğim sadece kitap hakkında kafanızda bir çerçeve oluşturmak.
Kitap İki Nehir halkından olan Emon Meydanında yaşayan 3 arkadaş ve aynı zamanda ta’veren olan Rand Al Thor, Matrim Cauthon ve Perrin Aybara’nın öyküsü aslında. Tabi biz biraz daha samimi olduğumuz için artık ben onlara Rand, Mat ve Perrin diyorum. Bir de Rand’ın köyden küçük aşkı olan Egwene var işin içinde. Eee 10bin sayfa aşksız olamazdı herhalde. Bu arkadaşların macerası köylerine hiç tanmadıkları yabancı aslında güç yönlendirebilen bir kadının gelmesi ile başlıyor. Sonrasında köylerinin, artık hikayeleri bile anlatılmayan sadece efsanelerde kalmış ve varlığına inanılmayan kötülüğün savaşçıları tarafından saldırıya uğraması ile arkadaşlarımızın köyden kaçışı ve nereye gittiklerini bile bilmedikleri yolculukları başlıyor. Başlarında Moiraine ve muhafızı Lan’ın göz kulak olduğu 4 küçük çocuğun macera dolu bakışları ve sonrasında gruplarına katılan sürpriz kişilerle eğlenceli bir ilk kitap Zaman Çarkı Dünyanın Gözü.
Teşekkürler okumak isteyen herkese tavsiye ederim http://zamancarki.net/dunyanin-gozu/ burada detaylı bilgi var merak edenler için