Arkeoloji üzerine Türkiye’den ve dünyadan güncel haberler, kapsamlı dosyalar, röportajlar ve listeler sunan Arkeofili, arkeolojiye ilgi duyanlar için 25 kitap önerisinde bulundu.
Bu listede okurların arkeoloji ve tairh bilgisini artıracak kitaplar yer alıyor. İşte arkeoloji meraklıları için kitap önerileri…
Orta Deniz’in Yapımı / Cyprian Broodbank (Koç Üniversitesi Yayınları)
Binlerce yıldır insanlara yön veren Akdeniz… Dünyanın en büyük içdenizi. Çetin ama olanaklar açısından zengin beş “Akdenizsi” bölgenin en büyüğü. Mezopotamya ve Mısır’daki eski uygarlıkları doğuran nehir kaynaklarının komşusu. İstisnai toplumların beşiği.
Rakipsiz derinliği ve incelenme hacmiyle Akdeniz arkeolojisi, antik toplumlara ışık tutabilecek en zengin kaynaklar arasında. Klasik dönem ve sonrasındaki tarihine dair başarılı yorumlar olmasına rağmen Akdeniz toplumlarının, kültürünün ve ekonomilerinin nasıl oluştuğuna dair elimizde bütünlüklü incelemeler yok. Orta Deniz’in Yapımı, Akdeniz dünyasının oluşumunu MÖ 2 milyondan alıp MÖ 500’lere getiriyor. Kitap, Avrupa, batı Asya ile Afrika cenahlarından ve Akdeniz’in kalbindeki adalardan görüşlere ve bilgilere eşit derecede yer veren ilk kaynak. Hikâyesini ilk insanlardan başlatıp tarımla metalürjinin ve medeniyetlerin doğuşuna kadar sürdüren kitap, disiplinler arası bir çalışma. Arkeoloji ve tarihyazımına dair bir başyapıt.
Tanrılar, Mezarlar ve Bilginler / C.W. Ceram (Remzi Kitabevi)
Heykelleri ve kuleleriyle, piramitleri ve merdivenleriyle insanoğlunun yarattığı ilk uygarlıkların destanı!
Bu kitap, bilimin doğuşundan Troya’nın hazinelerine; Mısır piramitleri ile mumyaların gizeminden hiyeroglifin çözülüşü ve çivi yazısının okunuşuna; Babil Kulesi ve Tufan’ın öyküsüne kadar sayısız arkeolojik bulgunun bilimsel romanıdır. Doğu Akdeniz’de Minoslular ve Yunan devletleri, Nil Vadisi’ndeki imparatorluklar, Mezopotamya’da Sümer, Babil, Asur krallıkları; öte yandan Aztekler ve Mayalar birbirinden ilginç öyküleriyle bu yapıtta canlanıyor.
Kemirgenlerden Sömürgenlere İnsanlık Tarihi / Alaeddin Şenel (İmge Kitabevi)
Bu yapıtta insanlığın öyküsü ulusçu, dinci, batıcı tarihlerdekinden farklı. UNESCO’nun çok ciltli History of Humanity (İnsanlık Tarihi, İmge Kİtabevi Yayınları) yayını doğrultusunda, “insan odaklı” bir bakış açısıyla, tek ciltte kotarılmaya çalışılmaktadır.
Bu yolda, maddenin “biyokimyasal evrimi” ile başlanıp, genel olarak canlıların “organik evrimi” evresine geçilmektedir. Özel olarak insanın organik evrimi ise uzak hayvan anaataları olan “promisiyen kemirgen” noktasından uzak insan anaataları sayılan, araç kullanan “insanımsı hominoid” cinslerine dek izlenmektedir.
İnsanlığın “kültürel evrim” evresi, “eşitlikçi-kararlı denge yasası” uyarınca görece durağan yapılı “ilkel topluluk” ile giderek daha büyük bir artının üretilip aktarıldığı eşitsizlikçi, dinamik “uygar toplum” dönemlerine bölünerek incelenmektedir.
Uygar topluma geçişte göçebe çoban-yerleşik çiftçi topluluklar arası savaşçı ve barışçı alışveriş ilişkilerinin belirleyiciliği üzerinde durulmaktadır. Bunun ürünü olarak, “talan, yağma, haraç, vergi” evrelerinden geçilerek doğan “kentli, sınıflı, devletli, ideolojili” uygar toplumun iç ve dış dinamikleri ortaya konulmaktadır.
Uygarlığın ilk ve Afroavrasya’daki tek beşiği olan Aşağı Mezopotamya’dan, Sami Hint-Avrupa, Moğol-Türk göçebelerin, Hıristiyanlık, İslamlık kanallarıyla dünyanın dört bir yanına yayılışı sergilenmektedir.
Toplumun kent devletlerinden dünya imparatorluklarına doğru gelişmesi, üretim ve savaş teknolojileri etkileşimi, kenttanrıcılıktan tektanrıcılığa, sihirsel düşünüşten önce dinsel, sonra bilimsel düşünüşe geçiş koşulları vurgulanarak verilmektedir.
Yapıt, Haçlı Akınları ile başlayan çağdaş topluma geçisi, Yeni Dünya uygarlıklarının yeryüzünden silinişiyle “kültürkıyım” üzerine kurulan “köleci kapitalizm” ile benzeri görülmedik çapta sömürgen ve dinamik bir düzenin gelişini açıklayan kesimle noktalanmaktadır.
Yazar, bölümler arasına serpiştirdiği “Avdan dönenin mızrağı kırılsın”, “Altaylardan inen yiğit”, Ayın altında dönen ilk tekerlekler” gibi senaryolarla, okuru, bilimsellikten ödün vermeden, bir tarihsel film havasına çekmektedir. Ekli “Addizin” ve “Andizin” ise yapıttan yararlanmayı kolaylaştırmaktadır.
50 Soruda Arkeoloji / Mehmet Özdoğan (Bilim ve Gelecek Kitaplığı)
Ülkemizin önde gelen arkeologlarından Prof. Dr. Mehmet Özdoğan, 50 Soruda arkeoloji’de, arkeoloji biliminin mutfağına mercek tutarken, bu bilimin, biyoloji ve jeolojiyle birlikte, insanlığın düşünce sistemine zamanın derinliği ve evrim olgularını kazandırmış olmasını da vurguluyor. Yazarın, 2,5 milyon yıl öncesinden günümüze uzanan zaman diliminde, insanoğlunun dünya üzerinde bıraktığı tüm kültürel izlerle ilgilenen arkeoloji bilimine dair doyurucu bir kapsam kurarken uğradığı kimi sorular şöyle:
Arkeoloji nedir, ne değildir?
Geçmişten günümüze neler kalır?
Arkeoloji nasıl bir bilim alanı haline gelmiştir?
Arkeolojide çığır açan araştırmacılar kimlerdir ve arkeolojiye damgasını vuran önemli araştırmalar nelerdir?
Arkeolojinin politik kullanımı ne demektir?
Arkeolojinin temel yöntemleri nelerdir?
Zaman laboratuvarı nedir?
Arkeometri, jeoarkeoloji ve çevresel arkeoloji nedir?
Endüstriyel arkeoloji, kent arkeolojisi, kurtarma kazısı, etnoarkeoloji, deneysel arkeoloji, sualtı ve batık arkeolojisi nedir?
Arkeoloji ile antikacılığın farkı nedir?
Definecilik nedir?
Osmanlı İmparatorluğu’na arkeoloji ne zaman ve nasıl girmiştir?
Osman Hamdi Bey’in ve Atatürk’ün Türk arkeolojisinin gelişimindeki yerleri nedir?
Dünya arkeolojisi içinde Türk arkeolojisinin yeri nedir?
Arkeoloji: Anahtar Kavramlar / Colin Renfrew & Paul Bahn (İletişim Yayınları)
Arkeoloji yalnızca uygulamaya dönük bir disiplin değildir. Özellikle 1960’lardan günümüze arkeolojik kuramı ortaya çıkaran, besleyen ve geliştiren tartışmalarla zenginleşmiş bir literatüre de sahiptir. Arkeoloji: Anahtar Kavramlar, uluslararası uzmanlar tarafından hazırlanmış maddelerle arkeoloji literatüründe önem kazanmış kavramları ele alıyor ve bu kavramların arkeolojik düşünce ile arkeolojik yöntem üzerindeki etkilerini inceliyor. Kitap içindeki maddeler, sosyal bilimler disiplinlerinin yeni kuramsal tartışmalarının ve fen bilimlerindeki yeni araştırma tekniklerinin arkeoloji disiplinini nasıl etkilediğini gösteriyor. Arkeoloji: Anahtar Kavramlar, disiplini şekillendiren kavramların kökenlerini, tarihsel gelişimlerini aktarırken, ileri okuma önerileri ve gelişkin kaynakçalarla konunun ilgililerine zengin bir araştırma imkânı da sunuyor.
Arkeoloji: Anahtar Kavramlar, öğrenciler, akademisyenler ve arkeoloji ile ilgilenen herkes için önemli bir başvuru kaynağı…
Uzak Geçmişimize Dair Okumalar / Güven Arsebük (Ege Yayınları)
Bu çalışma, son birkaç yıl içinde çeşitli yerlerde yayınlanmış olmasına rağmen hepsinin (farklı zaman ve mekân boyutlarında da olsa) ortak temasını insanın biyokültürel evriminin oluşturduğu bazı makalelerimin bir araya getirilmesi sonunda oluştu. Söz konusu böyle bir derlemenin amacı, insanın tarihöncesi çağlardaki yapısal ve kültürel özellikleri konusunda Türkçemizde sayısı fazla olmayan yayınlara bir ilavede bulunmak ve konuyla ilgilenenlere yeni bir kaynak sağlamak olarak özetlenebilir.
Küçük Asya’nın Tarih Öncesi / Bleda S. Düring (Koç Üniversitesi Yayınları)
Bleda S. Düring, coğrafi olarak günümüz Türkiye’sinin büyük bir kısmıyla örtüşen Küçük Asya’nın MÖ 20.000’den 2000’e kadarki döneminin arkeolojik bir analizini sunuyor. İnsan topluluklarının küçük ölçekli avcı-toplayıcı gruplardan, tarıma ve endüstriye dayalı ekonomileri olan, karmaşık ve hiyerarşik toplumlara dönüştüğü dönemi ele alan Düring, sonunda bütün Avrasya’ya ulaşan Neolitik yaşam biçiminin yayılışının ve hayvanların evcilleştirilmesi, metalürji, tahkimli kentler, uzun mesafe ticaret ağları dahil olmak üzere insanlık tarihindeki temel gelişmelerin izini sürüyor.
Avrupa ile Asya’nın kesişme noktasında yer alan Küçük Asya, genellikle teknoloji ve fikirlerin geçişi için bir köprü olarak algılanmıştır. Bu algıya karşı çıkan Düring, Küçük Asya’da kültürel gelişmelerin MÖ 9000’lerden itibaren kendine özgü bir gidişat izlediğini ileri sürüyor.
Mitoloji Sözlüğü / Azra Erhat (Remzi Kitabevi)
Mitoloji Sözlüğü, Azra Erhat’ın geniş bilgi ve kültürünün son ürünü, ustaca yazarlığının en yüksek aşamasıdır. Titizlikle hazırlanan kitap, başta Anadolu efsaneleri olmak üzere, Yunan ve Latin mitolojisini açık seçik, tatlı bir dille okuyucuya sunmaktadır. Azra Erhat, efsaneleri hem bilimsel bir gözle incelemeye, hem de dünya yazın ve sanatındaki yerlerini, eşsiz bir esin kaynağı olarak değerleriyle canlandırmaya çalışır.
Arkeolojinin Kısa Tarihi / Brian Fagan (Alfa Yayıncılık)
“Brian Fagan açık ve etkileyici üslubuyla, günümüz arkeolojisinde en iyi yazarlardan biri.” -Jeremy A. Sabloff
“Arkeolojinin zengin ve ilginç tarihine kusursuz bir giriş olsa da, bu bir ders kitabı değil: o kadar heyecan verici ki, elden bırakmak mümkün değil.” -Francis Pryor
“Fagan, geçmiş, deneyimlememiz ve keyfini çıkarmamız için etrafımızda, diye hatırlatıyor ve anlattığı hikâye bunun için cesaret veriyor.” -Chris Scarre
“Bizi biz yapan şeyler hakkında düşünmüş, gözlem ve araştırma yapmış usta bir hikâye anlatıcısının müthiş bir hevesle anlattığı bir kitap.” -Michael Wood
“Brian Fagan tüm dünyada arkeolojinin gelişiminin hikâyesini eğlenceli bir şekilde anlatıyor.” -Current World Archeology
Anadolu’nun Arkeoloji Atlası / Necmi Karul
Türkiye’nin En Eski Kültürleri / Antonio Sagona & Paul Zimansky (Arkeoloji ve Sanat Yayınları)
Ülkemizin kültür mirası, uygarlık tarihinin çok küçük bir dilimini temsil eden ve daha çok kolay algılanır anıt yapıların bulunduğu Efes, Bergama, Boğazköy gibi büyük ören yerleriyle özdeşleşmiştir. Buna karşın görkemli uygarlıkların nasıl geliştiğini ortaya koyan, onların önaşamalarını temsil eden dönemler göz ardı edilmiş, çalışmalar Erken Cumhuriyet Dönemi’nde kazısı yapılan Alişar, Alacahöyük, Troya gibi birkaç kazı yeriyle sınırlı kalmıştır. Araştırmaların sınırlılığı, uygarlığın gelişim sürecinin öğrenilip benimsenmesini engellemiş, kalıp bilgilerin ezberleme düzeyinde kalmasına neden olmuştur. Anadolu arkeolojisi 1950’li yıllardan sonra çok az yeni bilginin üretildiği durağan bir döneme girmiştir. Oysa bu süreç içinde çevremizdeki ülkeler arkeolojiye önem vermiş, çok sayıda yeni yer kazılmış ve varlığı önceden bilinmeyen kültürlerin izleri ortaya çıkarılmıştır. Bu süreçte Anadolu’nun tarihöncesi ve öntarih çağları, Balkan, Ege ve Yakındoğu uygarlıklarının gölgesinde kalarak önemsizleşmiştir. Bununla birlikte 1968 Keban Baraj Alanı kurtarma kazılarının getirdiği ivme ve heyecan giderek tüm ülkeye yayılmış ve Türkiye’de bir “arkeoloji patlaması” yaşanmıştır. Türkiye halen, bölgesinin arkeolojik bakımdan en az araştırmış ülkesi konumundadır; bazı bölgelerimizin geçmişiyle ilgili hiçbir bilgimiz olmadığı gibi, ülkemizin topraklarında gelişen birçok özgün kültürü de ancak yeni yeni tanımaya başladık. Araştırmaların bu kısıtlılığına karşın son 20-30 yıl içinde ortaya çıkan sonuçlar, dünya uygarlığının gelişim sürecine bakışımızı tümüyle değiştirecek kadar önemli ve çarpıcı olmuş, düşünce sistemimizi zorlamaya başlamıştır.
Uzun yıllar Anadolu ve çevresindeki ülkelerde çalışmış olan meslektaşlarımız Antonio Sagona ve Paul Zimansky, ortaya çıkan yeni bulguların ışında Anadolu ve Trakya’nın tarihöncesi ve öntarih dönemlerini ele alarak yeniden değerlendirmiş, Anadolu’nun uygarlığın gelişim süreci açısından taşıdığı önemi vurgulamışlardır. Son yıllarda ortaya çıkan bilginin alışılagelenden farklılığı ve yoğunluğu, geleneksel kalıpları öylesine zorlamaktadır ki, ortaya çıkan yeni tabloyu konunun uzmanları olarak bile algılamakta güçlük çekmekteyiz. Önceki yıllarda Alacahöyük ve daha sonra Çatalhöyük buluntularının yarattığı şaşkınlığı, günümüzde Göbekli Tepe, Körtik Tepe, Aşıklı Höyük, Tepecik-Çiftlik, Seyitömer ve Küllüoba gibi çok sayıda kazı yerinde yaşamaktayız. Bu yeni bulguların uygarlık tarihine bakış açımıza doğru olarak yansıyabilmesi için kuşkusuz zamana gerek vardır. Yazarlar bu kitapla güç olanı başarmış, başlangıcından Demir Çağı’nın içlerine kadar olan süreci çeşitli yönleriyle ele almışlardır. Kitap bir yanda dönemsel, kültürel ve bölgesel farklılıkları çok açık bir biçimde vurgularken, aynı zamanda bütüncül bir bakış açısını kaybetmeden kültürel sürekliliği yansıtabilmiştir.- Mehmet ÖZDOĞAN
Kendini Yaratan İnsan / Gordon Childe (Varlık Yayınları)
V. Gordon Childe’ın çok ilginç kitabı Kendini Yaratan İnsan en eski çağlardan beri insan soyunun pek yavaş bir ilerleme ile uygarlığa doğru tırmanışını, dünyamızın çeşilti bölgelerinde her türlü güçlüklere ve yırtıcı hayvanlara karşı ne çetin bir savaş verdiğini, bin bir güçlükle yaşamını sürdürebilen bir yaratıkken zamanla nasıl geliştiğini, aklını işleterek on binlerce yıl içinde bir düşünen ve yaratan insan haline geldiğini anlatıyor. Çetin br yaşam savaşımının öyküsünü bu kitapta büyük bir ilgiyle okuyacak, çok şey öğreneceksiniz.
Hayvanlardan Tanrılara: Sapiens / Yuval Noah Harari (Kolektif Kitap)
İsrailli Yazar ve Tarih Profesörü Yuval Noah Harari’nin kaleme aldığı Hayvanlardan Tanrılara Sapiens, son yılların en çok ses getiren kitapları arasında yer alıyor. Başlangıçtan bugüne insanın tarihsel yolculuğunu ele alan eser, bugünü meydana getiren tüm koşulları fenni ve sosyal bilimler ışığında detaylandırıyor.
“Önce her şey bir toz bulutuydu.” Kulağa çok tanıdık geliyor değil mi? Bilindiği üzere bu ifade, karşı tarafın bir konuyu tüm detaylarıyla kavraması adına günümüzde muzipçe kullanılan bir kalıp. Ancak söz insanlık tarihinden açıldığında, bu başlangıcın önemini göz ardı etmek mümkün değil. Hayvanlardan Tanrılara Sapiens; evren, dünya ve insan hakkında sorulan tüm soruları cevaplamaya tam da bu noktadan başlatıyor.
13.5 Milyar Yıllık Bir Zaman Yolculuğuna Çıkmanın Tam Zamanı!
Harari; kitabının başında dünyanın gelişiminin önce fizik, ardından kimya ve en sonunda biyoloji etrafında teşekkül ettiğini söyleyerek sözlerine başlıyor. Bu noktadan itibaren evrime de temas eden Harari, neandertal ve sapiens türlerinin günümüze uzanan köklerini ele alıyor. Kitapta insanın gelişimi; “Bilişsel Devrim”, “Tarım Devrimi” ve “Bilimsel Devrim” olmak üzere üç temel başlık altında inceleniyor.
Kitaba göre Bilimsel Devrim, tarihsel sürecin son 5 bin yılını kapsıyor. Şöyle ki tarihte önceki dönemlere nazaran, son 5 bin yıla ilişkin daha fazla somut bilgiye ulaşmak mümkün. Bu nedenle Bilimsel Devrim alt başlığı, kitabın en uzun kısmını oluşturuyor. Söz konusu bölümde daha subjektif bir anlatım benimseyen yazar; günümüzün yönetim, güç ve barış anlayışına dair kayda değer çıkarımlarda bulunuyor.
Hayvanlardan Tanrılara Sapiens; dinlerden yönetim biçimlerine, toplumsal katmanlardan geçim kaynaklarına, göçlerden savaşlara kadar farklı disiplinlere ilişkin birçok konuyu tek başlık altında bir araya getiriyor. Kitap, başta kendini hayvanlarla eş değer olarak gören insanın zamanla doğaya ve kendisine karşı sürdürdüğü üstünlük savaşımını konu ediniyor. Hatta insanın, gücü sayesinde günümüze yaklaştıkça kendine tanrısal bir nitelik atfetmesine de eleştirel bir gözle yaklaşıyor. Harari’nin derslerinde anlattığı konulardan derlediği bu kitap, bilimsel atmosferinin yanı sıra akıcı anlatımıyla da okur kitlesini günden güne genişletmeye devam ediyor.
Bunu Biliyor muydunuz?
Hayvanlardan Tanrılara Sapiens, her ülkede farklı bir basımıyla okurlarına ulaşıyor. Tarihsel gelişim sürecinin örneklerle detaylandırıldığı kitapta, yayımlandığı her ülkeye ait farklı tarihi olaylar ve yerel örnekler yer alıyor.
En Sevilen Kitaplara Hemen Şimdi Sahip Olun!
Yayımlandığı andan itibaren din ve bilim dünyasında tozu dumana katan Hayvanlardan Tanrılara Sapiens kitabını hala okumadıysanız hemen şimdi sepetinize ekleyin! Bu kitap, aklınızdaki birçok soruyu yanıtlarken size dopdolu bir okuma deneyimi yaşatacak.
Tarih / Herodotos (İş Bankası Kültür Yayınları)
Herodotos (?İÖ 484 – ?İÖ 430-420 arası): Dokuz kitaptan oluşan Tarih’i ile Batı tarih yazımının atası ve ilk büyük yazarı olarak kabul edilir. Yazar, İÖ 550’den kitabına son düştüğü tarih olan İÖ 430’a, Antik Yunanlıların, Perslerin, Ön Asya’nın ve Mısır’ın ilk tarihçisi olmakla kalmamış, üslubu ve anlatım gücüyle günümüze dek ilgiyle okunmayı sürdürmüştür.
Mümtekim Ökmen (1915-2003); Türkçenin önde gelen Fransızca çevirmenlerindendi. Yazarının izinde Bodrum’a (Halikarnassos) yerleştikten sonra yaptığı Herodotos / Tarih çevirisinin yanı sıra Descartes (Aklın Yönetimi için Kurallar) ve Marguerite Yourcenar (Zenon) da dilimize yetkinlikle aktardığı yazarlar arasında yer alır.
İlyada & Odysseia / Homeros (İş Bankası Kültür Yayınları)
Homeros (y. MÖ IX. yüzyıl): Hayatı hakkında kesin bir bilgi olmamakla birlikte MÖ IX. yüzyılda Sakız Adası’nda yaşadığı sanılmaktadır. Eserleri Antik Yunan devletlerinde her tür bilginin kaynağı sayılan Homeros, İlyada ve Odysseia destanlarıyla edebiyatın hemen her türünü günümüze dek etkilemeyi başarmıştır. Odysseia Troya Savaşı kahramanlarından Odysseus’un, ülkesi İthake’ye dönerken on yıl süren yolculuğunda yaşadığı maceraları anlatan büyük bir destandır. Gerek karakterlerinin, gerek kurgusunun modern romana yakınlığıyla bütün dünya edebiyatını etkilemiştir.
50 Soruda İnsanın Tarihöncesi Evrimi / Metin Özbek (Bilim ve Gelecek Kitaplığı)
Bilim ve Gelecek Kitaplığı 50 Soruda dizisi, bilimin temel kuramlarını ve kimi alanlarını, popüler ve temel düzeyde anlatan kitaplardan oluşuyor.
Dizinin 50 Soruda insanın Tarihöncesi Evrimi adlı elinizdeki kitabında, Prof. Dr. Metin Özbek, insanın evrimini, canlılar dünyasındaki uzak ve yakın akrabalarıyla benzerliklerinin ve farklılıklarının izini sürerek anlatıyor. Hacettepe Üniversitesi Antropoloji Bölümü Başkanı olan yazarın, insan evriminin biyolojik ve kültürel adımlarını takip ederken uğradığı sorulardan kimileri şöyle:İnsanın evrimini hangi bilim dalı ele alır? İnsan maymundan mı gelmiştir? Ne zaman iki ayak üzerinde yürümeye başladık? Şempanzelerle son ortak atamız kimdi? İlk atalarımız bize ne kadar benziyordu? ilk aletler ne kadar eskidir? insan ne zaman konuşmaya başladı? Fosillerde konuşma yeteneği nasıl anlaşılır? Atalarımız Afrika’dan ilk ne zaman çıktılar? İnsan ateşi ne zaman keşfetti? Neandertal’ler bizim atamız mıydı? Neandertal’lerden mi geliyoruz, Kromanyon’lardan mı?
Eski Yunan ve Roma Tarihine Giriş / Oğuz Tekin (İletişim Yayınları)
Eski Yunan ve Roma dünyası; siyaset, hukuk, askerlik, mimarlık, sanat, düşünce ve tarih yazıcılığı alanlarında günümüz Batı uygarlığı üzerinde çok önemli etkiler bırakmıştır. Batı dünyası -Girit’teki Minos uygarlığı ve Yunanistan’daki Miken uygarlığını da kapsayacak şekilde- Eski Yunan ve Roma uygarlıklarının bıraktığı miras üzerine kurulmuştur. Bu kitapta yaklaşık 3500 yıllık bir dönemin tarihi ele alınmaktadır. “Polis” denen kent-devletlerinin kurulmaya başlaması, kolonizasyon, doğa filozofları, demokrasi ve demokratik yönetim biçiminin ortaya çıkışı, Herodotos ve Thukydides ile tarihçiliğin gelişimi, edebiyat, felsefe, Sokrates’in idamı, Büyük İskender ve Hellenistik krallıklar, Roma’da krallık, Cumhuriyet ve İmparatorluk dönemleri, sınıf mücadeleleri, Hannibal ve Kartaca Savaşları, “Roma Mucizesi”, İç Savaş ve Caesar, Augustus ve Roma Barışı, çok tanrılı dinden Hıristiyanlığa geçiş, imparatorluğun ikiye bölünmesi ve Batı Roma’nın yıkılması gibi Antik Çağ tarihine damgasını vuran olaylar ve kişiler Eski Yunan ve Roma Tarihine Giriş’te ayrıntılı bir şekilde sunuluyor.
Tarih Sümer’de Başlar / Samuel Noah Kramer (Kabalcı Yayınevi)
İlk yasa sistemi hangi uygarlığa aitti? İlk vergi indirimini hangi uygarlık uyguladı? Ya ilk atasözü, ilk aşk şarkısı, ilk atasözü ve deyimler? Tüm bu soruların yanıtı hiç şüphesiz çiviyazısı denen yazılarını kil tabletlere geçirerek yazılı tarihi başlatan Sümerler olacaktır. Kitabı Mukaddes’te geçen birçok kavramın kökenlerinin de Sümerlerde olduğunu görmek kafalarımızda soru işaretleri uyandıracaktır. Önde gelen Sümerologlardan Samuel Noah Kramer, Sümerlerin insanlık tarihine katkıda bulundukları 39 alanı, yıllar süren araştırmalar ve binlerce tabletin okunması sonucunda ortaya çıkan bu kitapta topladı. Eğitimden aileye, tarımdan adalete, ahlaktan felsefeye, edebiyattan politikaya “Tarih Sümer’de Başlar.”
Anabasis / Ksenophon (İş Bankası Kültür Yayınları)
Ksenophon (MÖ yaklaşık 432 – MÖ 355): Atinalı yazar, tarihçi, komutan. Peloponnesos Savaşı’nda kentinin yenilgisini demokrasiden kaynaklanan disiplin eksikliğine bağlayarak demokratik yönetime karşı tavır aldı. MÖ 394’teki Koroneia Savaşı’nda Sparta saflarında Atinalılara karşı savaştı. Bunun üzerine ihanetle suçlanarak sürgün edildi ve bütün mal varlığına el kondu. Sokrates’in öğrencisi olan Ksenophon ilk eserini haksız ölümü üzerine hocasını savunmak için yazmıştır. Devlet adamlığı konusundaki Kyros’un Eğitimi ve Tiranlık Hakkında, Spartalılara ilişkin Hellenika ve Lakedaimonların Devleti, ev idaresine dair İktisat Üzerine yazarın başlıca kitapları arasında yer alır. En tanınmış eseri Anabasis – On Binler’in Dönüşü, Pers prensi Kyros’un iktidarı ele geçirmek için ağabeyi II. Artakserkes’e karşı açtığı sefere katılan Yunanlı askerlerin savaş ve yurda dönüş macerasını anlatır. Ksenophon’un anı ve deneyimlerini aktardığı Anabasis, çoğu Anadolu’da geçen büyük bir askerî seferin güncesidir.
Tüfek, Mikrop ve Çelik / Jared Diamond (TÜBİTAK Yayınları)
“Neden Avrupalılar Amerika’yı keşfetti de Amerikalılar Avrupa’yı keşfetmedi” Bu basit sorunun ardında insanlığın MÖ 11.000’den günümüze tarihi gizli. Fizyoloji profesörü Jared Diamond, Tüfek, Mikrop ve Çelik’te, aklımıza gelmeyen, geldiğinde çocukça bulduğumuz soruların yanıtlarını araştırırken, tarımın başlamasından yazının bulunuşuna, dinlerin ortaya çıkışından imparatorlukların kuruluşuna, tarihin seyrini belirleyen pek çok önemli adımı ayrıntısıyla inceliyor. İnsan toplulukları arasındaki farklılıkların, eşitsizliklerin nedenlerini, temellerine inmeye çalışarak sorguluyor; günümüz dünyasını biçimlendiren etkenlerin izini sürüyor… Biyoloji, jeoloji, arkeoloji, coğrafya gibi değişik bilim dallarından beslenen, “Batılı” koşullanmalardan arınmış, geleceği gösteren bir tarih kitabı.
Göbekli Tepe – En Eski Tapınağı Yapanlar / Klaus Schmidt (Arkeoloji ve Sanat Yayınları)
Yaklaşık 12.000 yıl önce, Fırat ve Dicle Nehirleri arasında kalan bölgede, insanlık tarihinin en önemli değişimlerinden biri yaşanmaktaydı. İnsanoğlu avcı-toplayıcı bir yaşam tarzından, yerleşik hayata, çiftçi-üretici düzene geçmek üzereydi. 12.000 yıl öncesinin avci toplayıcılarının bu geçiş döneminde, sandığımız gibi mütevazi ve basit bir yaşam tarzıyla yetinmemiş olduklarını, aksine, görkemli bir evre yaşadıklarını, Göbekli Tepe’de bize bıraktıkları izlerde görebiliyoruz. Göbekli Tepe’nin etkileyici anıtsal buluntuları yetkin bir taş işçiliğini yansıtmakta, taş üzerinde kabartma tekniğiyle yapılarak aktarılan motiflerin içerik zenginliği ise karmaşık bir düşünsel düzeye ulaşıldığını göstermektedir. Tüm bu bulguların yanında, eserlerin nitelik ve nicelikleri gözlemlendiğinde, raslantısal değil düzenli bir tekrarlama şeklinde saptanabilen büyük boyutluluk, anıtsallık ve sayısal yoğunluk, arka planda olması gereken gelişkin sosyal düzenin, organizasyon ve koordinasyon kabiliyetinin ipuçlarını vermektedir. 12.000 yıl öncesinden günümüze ilettiği bu kapsamlı bilgi hazinesi ile, geçmişimizin önemli bir zaman dilimi hakkında daha önce düşünmemizin dahi mümkün olmadığı soruları üretebilmemizi sağlayan Göbekli Tepe, emsalsizliği ile biz bilim insanlarını olduğu kadar, belki daha da fazla, bulunduğu toprakların insanlarını etkileyen, haklı olarak gururlandıran eşşiz bir değerdir.
Çatalhöyük – Leoparın Öyküsü / Ian Hodder (Yapı Kredi Yayınları)
James Mellaart’ın 1961’de başlattığı kazılardan neredeyse 30 yıl sonra, 1993’te Çatalhöyük’te çalışmaya başlayan öğrencisi İan Hodder, yepyeni bulguların ışığında Çatalhöyük’ü gündeme taşıyor. Çatalhöyük-Leoparın Öyküsü, Hodder ve ekibinin Anadolu’nun kalbine açılan yolculuklarının ilginç bulgularını ortaya koyuyor. Hodder’in anlatımına, 150’ye yakın fotoğraf, çizim ve illüstrasyon eşlik ediyor..
Arkeoloji – Kuramlar, Yöntemler ve Uygulama / Colin Renfrew & Paul Bahn (Homer Kitabevi)
Altı Bardakta Dünya Tarihi / Tom Standage (Kırmızı Kedi Yayınevi)
Bir bardak suda fırtına değil, isyanlar, ayaklanmalar, savaşlar kopuyor bu kitapta… Dünya tarihine elinizdeki bir bardağın içindeki sıvıya eğilerek bakmak… Bir bardaktan geçen kare yelkenli keşif gemilerini, Afrika içlerinde avlanıp tekneleri ambarlarına doldurulmuş siyahları, köle tüccarlarını, laboratuvarlarına kapanmış simyacıları, ateş pahası çay yüksük büyüklüğündeki fincanlarda içen aristokratları, savaş meydanlarındaki kola albaylarını seyretmek…
Tom Standage bu kitapta bunu yapıyor. “Nasıl ki, arkeologlar kullanılan malzemeler temelinde tarihi taş çağı, bronz çağı, demir çağı vb dönemlere ayırıyorlarsa” diyor, “dünya tarihini farklı içkilerin egemen olduğu dönemlere ayırmak da mümkün.” Ve ayırıyor da: bira çağı, şarap çağı, damıtık içkiler çağı, kahve çağı, çay çağı, kola çağı.
Elinizdeki bardağın -ya da kadehin- içindeki sıvı yukarıdakilerden hangisi olursa olsun bu kitabı okuduktan sonra ona bir daha eskisi gibi bakamayacaksınız.
Modern İnsanın Kökeni / Roger Lewin (TÜBİTAK Yayınları)
Modern İnsanın Kökeni’nde insanın evrimiyle ilgili son yıllarda ileri sürülen ve birbiriyle çatışan iki kuram ele alınarak, bu kuramların güçlü ve zayıf yanları bilimsel bir tarafsızlık içinde işleniyor. Uzun yıllar New Scientist dergisinde editörlük yapmış olan yazar Roger Lewin modern paleoantropolojinin gelişimine ışık tutarken, modern insanın kökeni üzerine güncel tartışmaları şekillendiren kanıtların farklı yorumlanabileceğini de anlatıyor.
Kaynak: Arkeofili