Zet Lorento & Lorent Research Lab, farklı meslek gruplarının bir araya geldiği, internetin doğru kullanımı hakkında bilgilendiren, dijital ortamda kurulmuş anonim bir ekip. Twitter profilinden paylaştıkları içerikler çoğalınca onları derlemeye karar verdiklerinde, şans eseri bir kitap fikri doğmuş. Güvenli İnternet, işte böyle bir tesadüfi hikâyenin ürünü. Cihaz, iletişim ve alışveriş güvenliği hakkında bilinmesi gereken her şeyi yalın bir dille aktarıyor. Bu anonim ekiple tüm bu konular üzerinde bilgi ve öneri dolu bir söyleşi gerçekleştirdik…
Merhaba! Zet Lorento & Lorent Research Lab olarak siz kimsiniz? Bize kendinizi biraz anlatır mısınız?
Merhabalar, bizler farklı üniversitelerin farklı bölümlerinden mezun olan iki farklı ekibiz. İçimizde siyaset bilimi mezunu, reklamcı ya da bilgisayar mühendisliği mezunu da var, grafik tasarımcı da. Dijital ortamda olabildiğimiz kadar anonim olmaya çalışıyoruz. Bunun nedeni tamamen yaptığımız iş ile alakalı. Yani kişilere “Instagram”da fotoğraf paylaşmayın, “Bu tehlikeli” dediğimizde birisi çıkıp “Siz neden fotoğraf paylaşıyorsunuz? Tutarsızsınız.” diyebilir. Bu aslında hoş bir durum değil. Bu yüzden ekip olarak anonimiz. Fakat gerçek hayatta seminerler, konferanslar veriyoruz. Birçok sosyal sorumluluk, dijital proje ya da sosyal farkındalık projelerinde aktif yer alıyoruz.
Sizi bir araya getiren neydi?
Bizleri bir araya getiren şey tamamen fikirler ve projeler. Aslında bu fikir ve projeler sadece bizleri bir araya getirmiyor. Aynı zamanda iş birliği yapmamızı ya da partnerlik kurmamızı sağlıyor.
Bu kitabı yazma fikri nasıl doğdu?
Twitter profilimizden paylaştığımız içeriklerin üzerinden belli bir zaman geçince kişiler o içeriklere ulaşmakta zorluk çekiyordu. Bunu daha düzenli bir hale getirmek için hem web sitesi hem de kitap konusunda bir çalışma hedeflemiştik. Tamamen tesadüfi bir şekilde Epsilon Yayınevi ile anlaştık ve süreç bu şekilde başladı. Yani tamamen şans diyebiliriz.
Nasıl bir yazım sürecinden geçtiniz?
Yazım süreci oldukça eğlenceli ve hareketliydi. Önce belli başlıkları çıkarttık ve başlık dağılımı yaptık. Herkes kendi alanındaki konuları ele aldı. Kitabımızın ismi her ne kadar Güvenli İnternet olsa da içerikte oldukça farklı bilgiler de mevcut. Örneğin; internetten para kazanma, internet etiği veya internetteki haklarımız gibi farklı başlıklar var.
Kitabın kapağında da “Cihaz, İletişim ve Alışveriş Güvenliği Hakkında Bilmeniz Gerekenler” yazıyor. İlk bilmemiz gereken kural nedir?
Kesinlikle ilk bilinmesi gereken “oltalama/yemleme saldırısı” adı verilen siber saldırı. Bu siber saldırı sayesinde geçmişte birçok siyasi aktörün, sanatçının, müzisyenin veya tiyatro oyuncusunun sosyal medya profilleri çalındı. Ya da birkaç gün önce haberlerde gördüğümüz gibi; SMS ile gelen linke tıklayarak bilgi girişi yapan bir zabıtanın banka hesabındaki parayı çaldılar. Basit bir saldırı, fakat siber korsanlar ya da siber dolandırıcılar tarafından en çok kullanılan saldırı. Bu yüzden ilk bilinmesi gereken kural; gönderilen hiçbir linke güvenmemek. Bu link tanıdığınız birisinden gelmiş olsa bile güvenmeyin. Unutmadan; linke tıkladığınızda sorun yok. Fakat hiçbir şekilde kişisel bilgilerinizi, banka bilgilerinizi ya da kimlik bilgilerinizi bu linklere girmeyin ve hatırlatmak isterim; hiçbir banka ya da sosyal medya platformu sizden mail ile parola/kullanıcı adı istemez.
Peki biz en çok hangi hataları yapıyoruz?
Kişisel bilgi ve fotoğraf paylaşımı oldukça büyük problemlere yol açıyor. Bu problemlerin ileride daha da fazla olacağına inanıyoruz. Parola konusunda da hala aşamadığımız durumlar var. Her sosyal medya ya da web sitesi için farklı bir mail ve farklı bir parola kullanmamız gerekiyor. Tabii ki parolaları büyük-küçük harf, sayı ve noktalama işaretleri oluşturmalı. Karmaşık kombinasyon her zaman işe yarar, fakat aklınızda kalmaz. Bunun için de parola yöneticisi kullanmak oldukça doğru bir seçenek olacaktır.
İnternet hangi koşullar sağlandığında güvenilir bir yer?
Hiçbir şekilde yüzde 100 güvenli bir yer değil. Evet kendimizi bir şekilde koruyabiliriz. Verilerimizi şifreleyebiliriz. Yine de tam güvenlik ve gizlilik imkansız. Bunu sağlamak için yüzde 100 anonim olmak gerekli. Fakat kaliteli ve iyi bir VPN, tarayıcı, parola yöneticisi, mesajlaşma uygulaması ve Tor kullanmak kesinlikle güvenliği ve gizliliği sağlama konusunda faydalı bir seçenek. Örneğin, eğer bir VPN kullanıyorsanız o VPN hizmetinin kayıt tutup tutmadığına, hızına, sunucu sayısına, kill switch özelliğinin olup olmadığına, kripto para ödemesi alıp almadığına dikkat etmek gerekir. Tabii bu maddeler kesinlikle çoğaltılabilir.
Sosyal medya artık hayatımızın merkezinde. Orada yaptığımız en belirgin hatalar ve en dikkat etmemiz gereken konular neler?
Sosyal medya platformlarındaki en büyük problem siber zorbalık. Bu konunun önüne geçmek artık imkansız. Fakat bu konuda ciddi yaptırımların gelmesi gerekiyor. Çünkü siber zorbalığa maruz kalan birçok insan intihar edebiliyor. Bu korkunç. Bunun yanında bazı aileler ya da büyükler, kardeşlerinin ya da çocuklarının fotoğraflarını paylaşıyor. İşte en büyük hatalardan birisi de bu. Çünkü internet düşünüldüğü gibi iyi ve güvenli bir yer değil. Bu hatadan/yanlıştan kesinlikle her birey vazgeçmeli.
Tam da bunlardan bahsetmişken bizi siber saldırı konusunda da kısaca bilgilendirir misiniz?
Bu sorunuzun cevabını vermek isterdik, fakat kitabımızı almanızı rica edeceğiz 🙂 Çünkü kitabımızdan siber olaylar, siber saldırılar, siber korsanlar ve siber terörizm gibi konulara çok hızlı bir şekilde ulaşabilir ve detaylı bilgi sahibi olabilirsiniz.
Siz de uyarıda bulunmuşken sormak istiyorum. Çocuklar her alanda olduğu gibi bu alanda da en hassas konu. Okulda bilinen akran zorbalığı artık sanal ortamda da yaşanıyor. Bu konuda neler söylemek istersiniz?
Evet, söylediğiniz gibi akran zorbalığı artık sadece okulda ya da sokakta değil. İnternetin her alanında. Bu konuyla ilgili olarak pandemi öncesi “Siber Zorbalığa Karşı Farkındalık Projesi” oluşturmuştuk. Projede iyi bir noktaya geldik, fakat pandemiden dolayı projeyi askıya almak zorunda kaldık. 75 kişi ile başlayan bu projede psikologlar da var avukatlar da. Birçok meslekten arkadaşımız ile birlikte bir çalışma yürüttük ve birçok kurum ile görüştük. Pandemi sonrasında Türkiye’de büyük bir ekip ile güzel farkındalıklar oluşturacağımıza inanıyoruz. Bu konudaki tavsiyemiz ise, aileler kesinlikle çocuklarına bu konuda detaylı bilgi vermeli ve çocukların internette ne yaptıklarını (engelleme olmadan) kontrol etmeli.
Ülke olarak sizce biz interneti ne kadar doğru ya da etkin kullanıyoruz?
Bu konu hakkında araştırma yapmadan cevap vermek aslında pek doğru olmaz. Fakat siber zorbalık temelinde konuyu ele alacak olursak ilk 10 ülke arasındayız. Bu konuda araştırmalarımız mevcuttu bu yüzden bu konu temelinde cevap vermek daha doğru.